Türkiye'de kamusal alan, kadın ve din: Fatma Barbarosoğlu örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜMEYYE ERYILMAZ

Danışman: İHSAN TOKER

Özet:

Bu tez Türkiye'deki dindar kadınların kamusal alan ve modern hayattaki durumlarını Fatma Barbarosoğlu'nun bakış açısıyla incelemeyi amaçlamaktadır. İlk modernleşme hareketlerinin başladığı Osmanlı'nın son döneminden günümüze kadar geçen sürece bakıldığında; Müslüman kadınların kamusal alanda var olma talepleri ve modern hayattaki yaşantıları da değişim göstermiştir. Fatma Barbarosoğlu'na göre Cumhuriyet'in hegemonik kamusal alanından dışlanan dindar kadınlar 1980'li yıllara kadar hayatlarını samimiyet ve dava bilincinin olduğu alternatif kamusal alanlarda sürdürmüşlerdir. Ancak 1990 yıllardan sonra dindar camia kamusal alanda var olmayı bayraklaştırarak savunmaya başlamışlardır. Ona göre çok da ahlaki olmayan kamusal alanda kadınların başörtüleriyle illa var olma talebi Müslümanların tebliğ şuurunun azalmasına ve yok olmasına neden olmuştur. Ayrıca, Barbarosoğlu kamusal alan yasakları sürecinde dindar kadınların tesettürü Batı kaynaklı "feminizm" ve "insan hakları" kavramlarıyla savunmasının tesettürün "ontolojik duruşu"na zarar verdiğini ifade etmiştir. Bu sürece paralel olarak dindar camia moderniteye direnmekten vazgeçmiş, kamusal alanı kendilerince yorumlayarak her şeyin Müslümancasını üretmişlerdir. Böylece, Müslüman kadınlar dinin önem verdiği mahremi yok sayıp şova öncelik vermiş ve uhrevi olandan dünyevi olana doğru bir eksen kayması yaşanmıştır. Bu çerçevede, "mümin ve müsrif", "şatafat ve takva", "tesettür ve moda" gibi İslam'a uymayan ve birbiriyle çelişen melez tanımlar meydana gelmiştir. This thesis aims to investigate positions of religious women in public sphere and modern life from the viewpoint of Fatma Barbarosoğlu. When the process from Late Ottoman Period, in which first modernization movements started, to present is viewed, Muslim women's demands of existing in public space and living in modern life has changed. According to Fatma Barbarosoğlu; until 1980s, religious women excluded from Republic's hegemonic public space maintained their life in alternative public spheres which have sincereness and consciousness of cause. However, after 1990s, religious community has started to defend appearing in public space firmly. In her view, women's demand of taking place in public sphere, which is not moral, with their headscarves has led to decrease and loss of Muslim's proclamation consciousness. Besides, Barbarosoğlu stated that in the process of public sphere prohibitions, women's defending veiling by western terms like "feminism" and "human rights harmed "ontological attitude" of veiling. In parallel with this process, religious community has given up standing against modernity and generated everything in a Muslim way by interpreting public place in their opinion. Thus, Muslim women have ignored privacy to which the religion gives importance by giving priority to show and axis shift has occurred from ethereal towards earthly. In this context, blending combinations which are non-religious and conflicting with each other such as "Muslim and extravagant", "flashiness and piousness" and "veiling and fashion" have come into existence.