Fibromiyalji sendromlu hastalarda, aerobik egzersiz tedavisine hipotalamik-hipofiz-adrenal hormonal yanıtın değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AYSUN GENÇ

Danışman: BİRKAN SONEL TUR

Özet:

Fibromiyalji sendromu (FM) yaygın ve kompleks bir kronik ağrı sendromudur. FM kronik yaygın ağrı ve basınca ağrılı yanıt olan allodini ile karakterizedir. Yapılan bazı çalışmalarda FM klinik semptomları ile hipotalamo-hipofizer-adrenal (HHA) aks arasında ilişki olduğu ileri sürülse de, HHA aks değişikliklerinin FM'de ki rolü net değildir. FM tedavisinde egzersiz önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmanın öncelikli amacı FM'li hastalarda aerobik egzersiz tedavisine HHA aks hormonal yanıtlarının değerlendirilmesidir. Bu çalışmadaki ikincil amacımız ise FM'de egzersiz tedavilerinin etkilerini incelemektir. 1990 Amerikan Romatizma Koleji kriterlerine göre FM tanısı almış 50 kadın (20-49 yaş) hasta randomizasyon tekniğine uygun olarak ev egzersiz programı grubu (Grup 1) veya yürüme bandı aerobik egzersiz grubu (Grup 2) olarak ayrılmışlardır. Grup 1'deki hastalar (n=25) FM tedavisi açısından esneklik ve gerginlik egzersizlerini içeren 6 haftalık ev egzersiz programı uygulamışlardır. Grup 2'deki hastalar (n=25) ise 6 hafta süreyle, haftada 3 kez yürüme bandı üzerinde aerobik egzersiz tedavisi almışlardır. Her egzersiz seansı, 5'er dakikalık ısınma ve soğuma dönemleri arasında 40-50 dakika süre olarak planlanmıştır. Değerlendirme parametreleri olarak, sabah tutukluğu süresi (dk), ağrı şiddeti (VAS), uyku kalitesi, hassas noktalar, yetersizlik (fibromiyalji etki sorgulaması), yaşam kalitesi (Kısa form-36) ele alınmıştır. Tüm hastalar yürüme bandı üzerinde anaerobik eşiklerini (AT) belirlemek üzere ergospirometik egzersiz testine tabi tutulmuşlardır. Sonrasında aynı hafta içinde, bir başka gün bazal plazma büyüme hormonu (GH), adrenokortikotropik hormon (ACTH), insülin benzeri büyüme faktörü-1(İGF-1) ve kortizol değerlerini saptamak için kan örnekleri alınmış ve hastalara kendi AT yoğunluk değerleri üzerinde egzersiz uygulanmıştır. Her hasta için egzersiz süresi 15 dakika olarak belirlenmiştir. Hormon seviyelerinin belirlenmesi için tekrar kan örnekleri hemen egzersiz bitiminde ve bundan 60 dakika sonra tekrarlanmıştır. Tüm bu değerlendirmeler 6 haftalık tedavi bitiminde bir kez daha tekrarlanmıştır. Ortalama yaş Grup 1'de 36.9 ±7.8, Grup 2'de ise 35.1± 8.1 olarak saptanmıştır ve gruplar arasında yaş, hastalık süresi, almış olduğu önceki tedaviler ve ek hastalık varlığı açısından farklılık saptanmamıştır. Tedavi sonrası her iki grupta da klinik değerlendirme parametrelerinde anlamlı düzelmeler saptanmıştır. Bazı parametreler açısından aerobik egzersiz grubunda daha anlamlı ilerlemeler saptanmıştır. Hassas nokta sayısı, FIQ skoru ve ağrı açısından her iki grupta da düzelme saptanmıştır. Bunlara ek olarak aerobik egzersiz grubunda (Grup 2) sabah tutukluğu, Kısa form-36'nın alt bileşenlerinden vücut ağrısı, sosyal fonksiyon ve fiziksel bileşenler alt ünitelerinde iyileşme gözlenmiştir. Hastaların egzersiz testine ilişkin parametrelerden egzersiz süresi, aerobik egzersiz grubunda daha uzun olarak tespit edilmiştir. GH'nun bazal değerine göre diğer iki ölçümde artış saptanmıştır. Altı haftalık egzersiz tedavisi sonrasında GH değerlerindeki bu artış daha belirgin hale gelmiştir. Ancak artış istatistiki seviyeye ulaşmamış ve her iki grup arasında fark tespit edilmemiştir. Aerobik egzersiz grubunda 6 haftalık tedavi sonrasında yapılan test sonrası ölçümde kortizol düzeylerinde düşme tespit edilmiş olup bu sonuç dikkat çekicidir. Diğer hormonlarda üç ölçüm arasında, tedavi öncesi ? sonrasında ve gruplar arasında farklılık tespit edilmemiştir. Araştırmanın sonuçları FM'de HHA aksda değişiklik olduğu ve uygulanan egzersiz tedavisinin aks üzerinde etkili olduğu hipotezini kısmen desteklemiştir. Diğer yandan elde edilen sonuçlar, sekonder amacımız olan egzersizin FM semptomları üzerinde etkili olduğu hipotezimizi doğrulamıştır. Daha geniş hasta grubu ile ve daha sensitif ve hassas değerlendirme parametrelerinin de eklenerek bu çalışmaya devam edilmesinin yararlı olacağı düşünülmüştür.AbstractFibromyalgia Syndrome (FM) is a common and complex chronic pain disorder. FM is characterized by chronic widespread pain and allodynia, a painful response to pressure. Although, some studies suggest that there may be relationship between the hypothalamo-pituitary-adrenal (HPA) axis and clinical manifestations of FM, the role of the HPA axis alterations in FM is not clear. Exercise is an important component of the management of FM. The first aim of this study was to evaluate the HPA hormonal responses to aerobic exercise treatment in patient with FM. The second aim of this study was to investigate the effects of exercise treatments in FM. Fifty women (20-49 year) with FM according to the American College of Rheumatism criteria were randomized to either home exercise (group 1) or treadmill aerobic exercise treatment group (group 2) using a sequence of random numbers. Group 1 (n=25) performed home exercises consisting of stretching and flexibility for the treatment of fibromyalgia for 6 weeks. Group 2 (n=25) performed to aerobic exercise on the treadmill, three times a week for 6 weeks. Each exercise session was planned to last 40?50 min including 5 min of warm-up and cool-down periods. Assessment parameters included morning stiffness duration (min), pain severity (VAS), sleep quality, tender points, disability (Fibromyalgia Impact Questionnaire), quality of life (Short Form 36). All patients were subjected to an ergospirometric exercise test on the treadmill to determine anaerobic threshold (AT). On another day during the same week, blood sample was collected for basal plasma levels of growth hormone (GH), insulin-like growth factor-1 (IGF-1), cortisol, and adrenocorticotrophic hormone (ACTH); and subjects exercised on treadmill at an intensity above their AT. The duration of the exercise was 15 minutes for all patients. Blood samples were collected again to measure hormone levels just after the exercise stopped and 60 minutes later. All assessments were repeated at the end of 6 weeks of treatment. The mean age was 36.9 ±7.8 yr in group 1 and 35.1± 8.1 yr in group 2. The ages of the patients in two groups showed no difference. There were significant improvements in both groups in clinical assessment parameters at the end of treatment. Aerobic exercise group had a higher improvement in some parameters. There were significant improvements in both groups regarding tender point count, FIQ score and pain after treatment. The bodily pain and social functioning among SF-36 subscales, physical component summary measure and morning stiffness duration also improved in group 2. The exercise duration in Group 2 was significantly higher than Group 1. The levels of GH increased after the exercise test and decreased at 60 min compared to the basal level. This increase after exercise test was more characteristic after the exercise treatment for 6 weeks. But the change was not different between groups. The cortisol levels decreased significantly at after test and 60 min after the treatment for 6 weeks in group 2. ACTH and IGF-1 levels did not change in time, and there was no difference between groups. The results of the present study partially support the our hypothesis that alterations HPA axis in FM and the effectiveness of exercise treatment on HPA axis. On the other hand, these results confirm that the exercise treatment effective at improving FM symptoms. This study should be continued in case of the addition of more sensitive assessment parameters within large number of patients.