Adli dental antropoloji:Dental antropoloji açısından Minnetpınarı ve Güllüdere toplumlarının dişlerinin karşılaştırmalı analizi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2007

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ZEHTİYE FÜSUN YAŞAR

Danışman: AYLA SEVİM EROL

Özet:

Bu çalışmanın iki temel amacı vardır. Bunlardan birincisi; Güllüdere ve Minnetpınarı toplumlarının dişleri incelenerek elde edilen bulgular, Anadolu'da çeşitli dönemlerine tarihlendirilen toplumlarla karşılaştırılmasıdır. Çalışmanın diğer bir amacı, antropolojik bir materyalden elde edilen bulguların Adli Bilimlerde kimliklendirme yararlanılabileceğini vurgulamaktır. İnsan vücudunun hemen hemen en küçük yapıları olan dişler, kişiler ve onların ait oldukları toplumlar hakkında bizlere önemli bilgiler vermektedir. Üzerlerinde taşıdıkları bu bilgilerle dişler, tarihi aydınlatmakla kalmayıp, günümüzde yaşanan felaketlerde de bireylerin kimliklendirlmesinde bizlere yol göstermektedir. Çalışma kapsamında ki 325 süt dişi ve 3242 daimi diş incelenmiştir. Güllüdere (Demir Çağ), Güllüdere (Orta çağ) ve Minnetpınarı (Orta Çağ) toplumlarına ait 325 süt ve 1634 daimi diş patoloji ve varyasyonlar açısından değerlendirilmiştir. Diş ölçümlerinin adli antropoloji çalışmalarındaki önemini belirlemek amacıyla Minnetpınarı ve Güllüdere (Orta Çağ) toplumlarındaki erişkin birey daimi diş ölçümleri güncel örneklem grubuna ait 1618 daimi diş ölçümü ile karşılaştırılarak elde edilen verilerin cinsiyet tahmininde kullanılıp kullanılanılamayacağı tartışılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda erişkinlerde hyppoplasia; Orta Çağ'a tarihlendirilen Güllüdere toplumunda %11,9 , Minnetpınarı toplumunda ise %21olarak belirlenmiştir. Bu iki değer birbirine yakın gibi görünse de cinsiyetler arasında karşılaştırıldığında, lezyonun Minnetpınarı toplumu erkek bireylerinde daha yüksek değerde olduğu belirlenmiştir. Güllüdere ve Minnetpınarı Orta Çağ toplumlarındaki diş aşınmaları çağdaşı olan bazı toplumlarla karşılaştırdığında düşük değerler verdiği saptanmıştır. İnceleme kapsamındaki iki toplum birey bazında karşılaştırıldığında, Minnetpınarı toplumundaki kadınlarda aşınmanın daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır. Bu toplumlar çürük açısından incelendiğinde ise toplumlar arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır.İncelenen toplumlar, ağız sağlığının önemli göstergelerinden olan diş taşı ve alveol kaybı açısından karşılaştırıldığında, her iki toplumda da alveol kaybının yüksek olması, bu toplumların ağız sağlığının iyi düzeyde olmadığını ortaya çıkarmıştır. Alveol kaybının yüksekliğine karşın toplumlarda diş taşı oranının düşük olması materyallerin temizlik işlemleri sırasında zarar görmüş olduğunu düşündürmektedir. Çalışmada her iki tolumda kapanış ilişkisi tespiti yapılabilen birey sayısı farklı olmakla beraber Güllüdere bireylerinde prognati inferior (alt çene ileri itimi), Minnetpınarı bireylerinde ise prognati superior (üst çenede ileri itim) belirlenmiştir. Toplumlar arasında kök varyasyonu ve antemortem diş kayıp oranlarının farklı olmadığı saptanmıştır. Orta Çağ'a tarihlendirilen Güllüdere ve Minnetpınarı topumları ile güncel grup dişlerinde incelenen diş uzunluğu (MD) ve diş kalınlığı (BL) ölçümleri; Anadolu'da yaşamış bazı toplumlarla karşılaştırıldığında MD ve BL ölçümlerinde küçülmenin olduğu görülmektedir. Aynı döneme tarihlendirilen Güllüdere ve Minnetpınarı toplumlarında, sonuçların yakın olması beklenirken Minnetpınarı toplumundan elde edilen değerlerin Güncel toplum ölçüm değerlerine daha yakın olduğu gözlenmektedir. Güllüdere toplumunun paleoantroplojik değerlendirilmesinde bireylerin narin yapıda olduğunun (Sevim ve diğ.,2006) bildirilmesi ölçümler arasında gözlenen farklılığının nedenini ortaya çıkarmaktadır. Bu sonuç, adli antropoloji çalışmalarında sadece diş ölçümlerinden yararlanılarak yapılacak cinsiyet tespitinin güvenilirliğinin az olduğunu göstermektedir. Çalışmada yapılan ölçüm analizleri, değerlendirilen patolojiler ve varyasyonlarla elde edilen verilerin, hızla yaygınlaşan adli antropoloji ve adli dişhekimliği çalışmalarına katkıda bulunacağı kanısındayız.Abstract This study has to main purposes. The first one is to compare the findings acquired from investigating teeth of the societies of Güllüdere and Minnetpınarı with the societies dated back to various periods of Anatolia. Another purpose of the study is to emphasize that the findings acquired from a anthropological material can be utilized in the establishment of identity in Judicial Sciences. Teeth, almost the smallest part of the human body, provide us with significant information regarding the people and the societies they belong to. Teeth, with this information they have, not only lighten the past but they will lead our way on establishing the identities in the disasters that we currently experience. 325 deciduous teeth and 3242 permanent teeth were examined under the scope of the study. 325 deciduous and 1634 permanent teeth that belong to the societies of Güllüdere (Iron Age), Güllüdere (Middle Age) and Minnetpınarı (Middle Age) were examined in pathological and variational terms. In order to identify the significance of the teeth measurements in forensic studies, it was discussed whether to use the data acquired by comparing the permanent teeth measurements of adults of Minnetpınarı and Güllüdere (Middle Age) societies with 1618 permanent teeth measurements that belonged to the current sample group in gender estimation. As a result of the studies made, hyppoplasia in adults was identified as 11,9 % in Güllüdere societies dated back to Middle Age, 21 % in Minnetpınarı societies. Although these to data seemed to be close to each other, the lesion was found out to be higher in the male individuals of Minnetpınarı society when gender comparison was made. Teeth abrasion in Gulludere and Minnetpınarı Middle Age societies were found to have low values when compared with some other societies of the same age. When the two societies under the scope of the investigation were compared in individual terms, it wasconcluded that abrasion in women of Minnetpınarı society was a lot more. When examined in terms of cavity, there is no meaningful difference among the societies. The societies were examined in terms of tartar and loss of alveololus, which are among the important indicators of dental health, and found out that in both societies loss of alveolus is high, which demonstrates that dental health of these societies were not in good condition. Despite the high amount of loss of alveolus, that the rate of tartar was low put forward a possibility of a damage in materials during the cleaning operations. In the study, while the number of individuals that can determine a closing relationship in both societies are different, prognati inferior in individuals of Güllüdere and prognati superior in individuals of Minnetpınarı society were detected. It was found out the rates of root variations and tooth loss were not different from each other. The tooth length (MD) and tooth thickness (BL) measurements examined in the teeth of Güllüdere and Minnetpınarı societies dated back to Middle Age and current societies were compared to some societies that lived in Anatolia. It was found out that there was a reduction in MD and BL measurements. While it was expected that the results of the Gulludere and Minnetpinari societies dated back to the same period were closeri it was observed that the values attained from Minnetpinari societies were closer to the measurement values of the current societies In the paleanthropological assessment of Güllüdere soicety, the individuals were found out to be slimmer (Sevim et all. ,2006) and this shows the reason of the difference among the measurements. This conclusion shows that in forensic anthropological studies, the reliability of the gender identification done by making use of merely the tooth measurements is low. We are of the opinion that the measurement analysis, pathologies and data acquired by variations made in the study will contribute to the rapidly growing forensic anthropology and forensic odontology studies.