Sermayenin Uluslararasılaşması, Devletin Dönüşümü: Avrupa Bütünleşme Teorilerine Eleştirel Bir Yaklaşım


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ERDEM TEKÇİ

Danışman: GAMZE ÖZDEMİR

Özet:

Avrupa bütünleşmesi süreci Avrupa siyasetini yeni bir biçime dönüştürmesinin yanında incelemeye değer birçok yeni araştırma alanını da ortaya çıkarmıştır. Ana akım olarak nitelendirilen teorik çerçeveler ise bütünleşmenin mantığını açıklayabilmek üzere aktör, sistem ve süreç bazında odaklanan yaklaşımlar geliştirmiştir. Bu bağlamda, hazırlanmış olan bu tez ile ana akım olarak da nitelendirilen teorilerin bütünleşmenin geldiği aşama göz önünde bulundurulduğunda ne kadar isabetli nedensellik ilişkileri kurduğu ve vardığı sonuçların bütünleşme süreçlerinin izlediği yol ile ne kadar uyumlu olduğunun değerlendirilmesi gerektiği analiz edilmeye çalışılmıştır. Öte yandan, bahsi geçen sorulara cevap üretme amacının yanında son olarak Avrupa Birliği ile kurumsallaşan bütünleşme girişimlerinin eleştirel bir değerlendirmesinin yapılıp yapılamayacağı da bir diğer araştırma gündemini oluşturmuştur. Bütün bu araştırma soru ve gündemlerinden hareketle tez içerisinde ana akım teorilerin ve bütünleşme süreçlerine eleştirel yaklaşan yorumsamalar karşılaştırmalı bir şekilde taranmıştır. Marksist ve tarihsel materyalist bir yöntemsellikle literatürden toplanan veriler analiz edilmiştir. Bu doğrultuda, öncelikle ana akım teoriler anlatılmış, analiz düzeylerinden nasıl yararlandıkları, toplumsal olguları analize nasıl dâhil ettikleri, tarihsellikle aralarında nasıl bir bağ kurdukları ve bir bütünlük halinde inceleme yapıp yapmadıkları üzerinden sınıfsal bir perspektif çerçevesinde değerlendirilmiştir. Ardından Avrupa bütünleşmesini en isabetli biçimde anlamak üzere bir teorinin altyapı-üstyapı, yapı-fail ilişkiselliği, kapitalist devlet ve sınıfsal tartışmaları içselleştirmesi gerekliliğinin altı çizilmiştir. Bütünleşme süreçlerini açıklamak için ise “ulusüstücülük” felsefesinin doğuşuna yön verdiği saptanan sermayenin uluslararasılaşması ve devletin dönüşümü eğilimlerinin büyük bir önem arz ettiği üzerine yoğunlaşılmıştır. Son olarak ise, Avrupa Birliği‟nin biçim belirlenimli bir yapı olduğu ve uluslararası boyuttaki egemen sınıfların lehine hareket eden bir sınıfsal doğasının olduğunun savlanması için yapısal çelişkileri üzerinden çözümlemeler yapılmıştır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği‟nin son 10 yılında yoğunlaşan ve Avrupa Birliği‟nin yapısal çelişkilerini belirgin kılan Euro Krizi, Avrupa Bürokratizmi ve Meşruiyet Krizi olgularının sınıfsal perspektifle değerlendirmesi yapılmış ve otoriterleşme eğilimlerinin Avrupa bağlamındaki zamansal ve mekânsal bir sabit evresi olan Teknokratik Otoriterizm kavramı geliştirilmeye çalışılmıştır.