Avrupa Birliği'nde borç krizi ve krize karşı alınan tedbirler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: NUMAN EMRE ERGİN

Danışman: SARİYE BELGİN AKÇAY

Özet:

Küresel finansal kriz ve sonrasında Yunanistan’la başlayan borç krizine kadar ciddi bir ekonomik krizle karşılaşmayan Avro bölgesi ülkeleri, borç kriziyle birlikte önemli bir sınavla karşı karşıya kalmışlardır. Bugün, Avro bölgesinde yaşanan kriz sadece bir kamu borç krizi olmayıp aynı zamanda bankacılık, büyüme ve rekabet krizidir.Borç krizinin temelinde hem sistemik nedenler, hem de krizi yaşayan ülkelerdeki makroekonomik dengesizlikler bulunmaktadır. Ekonomik ve Parasal Birliğe ilişkin kriterlere uyulmaması ve bu kriterlerin yetersizliği, bölgeye dâhil ülkelerin başta maliye politikaları olmak üzere, ekonomi politikalarında gerekli koordinasyonu ve disiplini sağlayamamaları, Avro sonrasında bölge ülkelerinin risk primlerinin piyasalar tarafından Almanya ile aynı düzeyde değerlendirilmesi, bölgedeki bankaların finansal piyasalara hâkim olması ve devlet tahvillerinin banka bilançolarında önemli bir yer tutması, Antlaşma’da yer alan kurtarma yapmama ilkesi ile krizin teşhis ve tedavisinde bölge ülkeleri arasındaki görüş farklılıkları krizin doğması ve derinleşmesindeki en önemli sistemik nedenlerdir.Borç krizinin yaşandığı çevre ülkelerdeki makroekonomik dengesizliklerin de ortak noktaları bulunmaktadır. Avro sonrasında küresel finansal krize kadar düşen faizler ve artan likidite arzının etkisiyle yurt içi talep artmış, bunun sonucunda yapısal cari açıklar oluşmuş ve bu açıklar yurt dışından borçlanılarak finanse edilmiştir. Diğer taraftan, yurt içi talep artışı İspanya ve İrlanda’da konut fiyatlarının artmasına, sonrasında da konut balonunun patlamasına ve bankacılık krizine yol açmıştır. Yunanistan’daki krizin temelinde kamu maliyesindeki yapısal bozulmalar yer almaktayken, İtalya ve Portekiz’de ise en önemli problem düşük ekonomik büyüme ve rekabet gücü olmuştur.Yunanistan’da başlayan borç krizi sadece bu ülke ile sınırlı kalmamış, Avro bölgesinin diğer çevre ülkelerine de yayılarak bölgesel bir hal almıştır. Ayrıca krizin dünya ticareti, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Krizle birlikte birçok Avrupa ülkesinde siyasi iktidarlar217değişmiştir. Bununla birlikte, krizin Avrupa entegrasyonunun derinleşmesini hızlandırması gibi bir etkisi de olmuştur.Çevre ülkelerin krize karşı aldıkları en önemli tedbirler, mali konsolidasyon ve çeşitli yapısal reformlar içeren kemer sıkma paketleri olmuştur. AB ve Avro bölgesi düzeyinde ise üye ülkelerin uyguladıkları ekonomi politikalarındaki koordinasyonu artırmak için altılı paket, mali sıkılaştırma, makrokonomik dengesizlik prosedürü ve Avrupa Sömestri kabul edilmiştir. Avro bölgesinde finansal sistemin denetimini güçlendirmek adına makro ve mikro tedbirsel denetimi yapacak yeni AB kurumları oluşturulmuş, bankacılık birliği oluşturulması için ilk adımlar atılmıştır. AB genelinde ekonomik büyümeyi ve rekabet gücünü artırmak için Avrupa 2020 Stratejisi ve Avro Pakt kabul edilmiştir. Ayrıca, finansal sıkıntıdaki ülkelere destek sağlamak için mali yardım mekanizmaları oluşturulmuş ve ortak tahvil ihraç edilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. Avrupa Merkez Bankası da sağladığı likidite desteği, geleneksel olmayan para politikası araçları ve üstlendiği yeni roller ile alınan tedbirlere destek sağlamıştır.AB/Avro bölgesi düzeyinde krize karşı alınan tedbirler, gerek yapısında bulundurdukları eksikler, gerek zamanında alınmamaları, gerekse piyasaların beklediği büyüklükte olmamaları nedeniyle krizi yatıştırmada başarılı olamamıştır. Yine de söz konusu tedbirler, EPB’nin mali bir birliğe dönüşmesi için gerekli olan adımlardır. Avro bölgesinin bugün içinde bulunduğu krizden çıkabilmesi ve gelecekte benzer krizlerle karşılaşmaması için, EPB’nin bölgenin istikrarını bozan ülkelerden arındırılmış ve birbirine daha yakın ekonomiler arasında oluşturulan mali bir birliğe dönüşmesi gerekmektedir.AbstractEurozone countries, who didn’t face any serious economic crisis until the global financial crisis and the sovereign debt crisis started in Greece, have been facing a serious challenge by the sovereign debt crisis. Today, the crisis in Eurozone is not just a sovereign debt crisis, but also a banking, growth and competition crisis.The roots of the crisis lie in the systemic reasons and macroeconomic imbalances in peripheral countires of EU. Of these systemic reasons, the main ones are the inefficiency of the EMU criteria, disobedience of the member states to these criteria, failure in providing the fiscal discipline and the coordination among the economic policies of the member states, consideration of the risk premia of all Eurozone states at the same level with Germany, the huge scale of banks in the financial sector in Europe and the big size of the Eurozone sovereign securities in their balance sheets, the “no bail-out clause” in the Treaty and the divergence among Eurozone counties on the diagnosis and the cure of the crisis.There are also commonalities among the macroeconomic imbalances in the peripheral countries. The decrasing interest rates after the inaugration of Euro and the increase in global liquidity supply caused a hike in domestic demand, which led to structural current deficits financed by external debt. The increase in domestic demand led to increase in house prices which caused a housing boom and a banking crisis in Ireland and Spain. The deterioration of public finances underpinned the debt crisis in Greece, whereas low economic growth and the loss of competitition were the major challenges for Italy and Portugal.The sovereign debt cirisis started in Greece, but did not remain limited to this country and spilled over to the other peripheral Eurozone countries. Furthermore, the crisis had deep impacts on the world trade and the economies of the developed, developing and under-developed countries. The sovereign debt crisis also led to government changes in most European countries. On the other hand, the crisis also incite the deepening of integration in Europe.The main reactions of the peripheral countries to the debt crisis were the austerity packages which included fiscal consolidation and various structural219reforms. The measures taken at the EU and Eurozone level are as follows: For enhancing the coordination among the economic policies of the member states six-pack, fiscal compact, macroeconomic imbalance procedure and the European Semester were enacted. For improving the financial supervision in Eurozone, new EU bodies were formed to make macro-prudential and micro-prudential supervision and first steps to form a banking union in Eurozone were taken. For enhancing the growth and competition, Europe 2020 Strategy and Euro Plus Pact were put in place. For helping the member states in financial needs, the financial assistance mechanisms were formed and studies to issue common debt in Eurozone were started. All these measures were supported by the European Central Bank with its liquidity support, non-standart monetary policy instruments and new roles undertaken.The measures taken against the debt crisis at the EU/Eurozone level have not been successful in alleviating the crisis, because they have flaws, they weren't taken in time and they weren't big enough to satisfy the markets. Nevertheless, those measures are necessary steps to transform EMU into a fiscal union. In order to exit from today’s debt crisis and not to face a similar one in the future, EMU should be transformed into a fiscal union which is eliminated from countries risking its stability and should be composed of limited number of countries with more converged economies.