Akademik Veri Yönetim Sistemi
Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2007
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MURAT ŞAHİN ALAGÖZ
Danışman: ERAY TÜCCAR
Özet:Bu çalımanın amacı, elin palmar ve dorsal yüzündeki cilt dolaımını salayan perforatörlerin çıkı yerlerini ve çaplarını belirlenmesidir. Bu bilgilerin klinik yansıması olarak el rekonstrüksiyonunda kullanılabilecek aksiyel paternli lokal flep sayısının artması beklenmektedir. Çalımaya formalin ile fiske edilmi on kadavranın yirmi eli dahil edildi. A. radialis ve a. ulnaris, önkolun 1/3 distal bölümünde disseke edildi. Kanülasyonu takiben, 20 ml lateks, fizyolojik basınç altında, manuel olarak verildi. Lateks bir gece oda sıcaklıında katılamaya bırakıldı. Elin her iki yüzünde yapılan cerrahi disseksiyonlarda hipotenar, tenar, midpalmar ve dorsum bölümlerindeki çapları 0.3 mm üzerinde olan septokutan, muskulokutan ve direkt cilde giren perforatörlerin çıkı yerleri, çapları ve sayıları belirlendi. Palmar ve dorsal yüzde elde edilen sonuçlar ayrı ayrı deerlendirildi. Ayrıca tenar ve hipotenar bölgelerde anlatım kolaylıı salamak için izafi olarak proksimal, orta ve distal bölge'ler oluturuldu. Yaptıımız çalımada, elin dorsal bölgesinde perforatör açısından zengin bölgelerin adductor kompartıman (%21,2), el bilei dorsumu (%17,6), iki ve üçüncü metakarp baları arası (%16,8) ve beinci metakarp ulnar sınırı (%16,8) olduu saptandı. El dorsumunda, üç-dört (%11,2) ve dört-beinci (%9,2) metakarp baları arası ile el dorsumu orta bölgesinin (%7,2) perforatör arter açısından zayıf olduu belirlendi. Elin palmar yüzünde hipotenar alanda yapılan anatomik disseksiyonlarda, proksimal (%11,56) ve orta bölgelerın (%9,87) perforatör açısından en zengin bölgeler olduu tespit edildi. Tenar alanda ise orta (%9,87) ve distal bölgeler (%11,08) perforatör açısından en zengin bölgeler olarak saptandı. Web aralıkları içerisinde en zengin perforatör artere sahip alan olarak da ikinci web aralıı (%10,6) olduu görüldü. Midpalmar bölgenin (%13,01) ise avuç içerisinde en çok perforatörün görüldüü bölge olduu yapılan anatomik çalımada ortaya konuldu. Elin palmar yüzündeki perforatör arter açısından en zayıf bölgelerin ise distal hipotenar bölge (%6,98), proksimal tenar bölge (%8,91), üçüncü (%9,87) ve dördüncü web (%8,19) aralıklarının olduu saptandı. Yaptıımız çalımada elin dorsal ve palmar bölgelerinin cilt beslenmesinin nereden ve ne kalınlıkta çıkan perforatörler tarafından salandıı belirlendi. Bu bilgiler ııında planlanabilecek yeni perforatör bazlı flepler ile rekonstrüksiyon seçenekleri artacaktır. Flep seçeneklerinin artmasının en büyük avantajı el bölgesi rekonstrüksiyonunda kullanılan, maliyeti ve hasta morbiditesi yüksek olan bölgesel ve uzak flep endikasyonun azalacak olmasıdır. Ayrıca el bölgesinde kullanılan random paternli flepler bu bilgiler dikkate alınarak hazırlandıında daha güvenilir olan aksiyel paternli flepler haline gelmesi kaçınılmazdır. AbstractThe objective of the present study is to determine the originating places and diameters of the perforators that provide the skin circulation of the volar and dorsal surfaces of the hand. As the clinical implication of this information, an increase is expected in the number of local flaps with axial patterns that can be used in hand reconstruction. The study included twenty hands of ten cadavers fixed in formalin. A. radialis and a. ulnaris were dissected from the one third distal part of the forearm. Following cannulation, 20 ml latex was administered manually under physiological pressure. The latex was left to solidify in room temperature for one night. In the surgical dissections performed on both sides of the hand, originating places, diameters and numbers of septocuteneous, musculocutaneous and directly skin-perforating perforators that were more than 0.3 mm in diameter and located on hypothenar, thenar, midpalmar and dorsum areas of the hand were determined. Results obtained from the volar and dorsal faces were separately evaluated. Besides, hypothetical proximal, median and distal sites were formed on thenar and hypothenar areas to facilitate expression. It was established in our anatomical study that the dorsal areas of the hand that were richest in perforators were adductor compartment (21.2%), wrist dorsum (17.6%), the interstice between the second and third metacarpal heads (16.8%), and the fifth metacarpal-ulnar border, (16.8%). The interstice between the third and fourth (11.2%) and fourth and fifth (9.2%) metacarpal heads on the dorsal area and the median part of the hand dorsum (7.2%) were found to be the weakest areas in terms of perforator arteries. Anatomical dissections carried out in the hypothenar area on the volar surface of the hand showed that proximal (11.56%) and median areas (9.87%) were the richest in perforators. On the thenar surface, the richest areas in perforators were median (9.87%) and distal areas (11.08%). Among the web intervals, the richest perforator arteries were found in the second web interval (10.6%). The anatomical study also demonstrated that in the palm, midpalmar area (13.01%) was the area where the highest number of perforators was seen. The weakest areas in perforator arteries on the volar face of the hand were distal hypothenar area (6.98%), proximal thenar area (8.91%) and the third and (9.87%) and fourth web (8.19%) intervals. In the present study, the origins and thickness of the perforators that fed the skin on dorsal and volar areas of the hand were determined. New perforator-based flaps to be devised in the light of this information shall enhance reconstruction alternatives. The major advantage of an enhancement of flap alternatives shall be a decrease in local and remote flap indication that is used in hand reconstruction, but with a high cost and high patient morbidity. Furthermore, consideration of this information in the preparation of random-pattern flaps used in the hand shall inevitably provide more reliable axial-pattern flaps.