Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2008
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Denizcan KUTLU
Danışman: METİN ÖZUĞURLU
Özet:Bu çalısmada, neo-liberal politikaların, istihdam ve isgücü piyasaları üzerindeki esneklestirmeye yönelik etkileri, Türkiye’deki yasal temelleri bakımından incelenmistir. Çalısmada sırasıyla 2003 ve 2008 yıllarında yasalasan 4857 sayılı İs Yasası ve İstihdam Paketi örnek olay olarak ele alınmıs, kavramsal çözümlemede Düzenleme Okulunun bakıs açısı benimsenmistir. Çalısmada 1970’lerde yasanan krize baglı olarak degisen birikim rejimi ve düzenleme tarzı çerçevesinde ortaya çıkan yasal düzenlemeler, neo-liberal strateji içerisindeki özgün anlamı baglamında tartısılmıstır. Neo-liberalizm ve hukuk iliskisindeki belirleyici nokta, hukuksal ifadelerin fiili olarak önce gerçeklesmesi, belirli bir olgunluk seviyesine eristikten sonra ise yasal statüye kavusmasıdır. Bundan dolayı inceleme konusu olan yasal düzenlemelerden İs Yasası, belirli bir yaygınlıga ve derinlige ulasmıs pratiklerin yasa dilindeki ifadesi olarak ele alınmıstır. Çalısmada, neo-liberalizmin yasal alan ile iliskisinin niteligi geregi, salt hukukun gözlügü ile açıklanamayacagı önkabulü ile hareket edilmis; çalısma rejimine yönelik beklentilerden çok, yasa metni, fiili uygulamayı çalısanlar açısından desifre eden bir belge olarak görülmüstür. Çalısmada, İs Yasasının esneklige yönelik hükümleri, farklı esneklik türleri ekseninde tasnif edilmis ve sermayenin yeni birikim rejiminin çalısma iliskilerine dönük yansımaları, yasada yer aldıgı biçimi ile incelenmistir. Bir diger inceleme konusu olan İstihdam Paketi ise, sermaye odaklı yeniden yapılanma çerçevesinde oturdugu yer itibariyle tartısılmıstır. Paket ile yeni birikim rejiminin önemli sonuçlarından olan issizligin, çalısma iliskilerinde esneklik öngören ve yatırım odaklı düzenlemeler esliginde çözüme kavusturulmak istendigi açıktır. Sonuç olarak, yasal düzenlemeler ile sermaye birikiminin önündeki engeller büyük ölçüde kaldırılmıs; sermayenin emek ve emek süreci üzerindeki kontrol ve denetimi arttırılmıs ve nihayet Türkiye’de endüstri iliskileri sistemi piyasa despotizmi dogrultusunda yasal dayanaklarına kavusturulmustur.