Dirençli kent oluşturma aracı olarak kentsel dönüşüm: Van- Erciş örneği


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü (Döner Sermaye), Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AYŞE DEMİR

Danışman: Emine Figen Dilek

Özet:

Çalışmanın konusu; kentsel dönüşümün dirençli kentler için bir araç olarak kullanılmasını araştırmaktadır. Çalışmanın amacı; kentsel dönüşüm uygulamalarının kentsel dirençlilik için bir araç olarak kullanılarak; kentsel dirençliliğin doğal - insan etkisiyle oluşan afetler ve bu afetlere sebep olabilecek tehlikeler, riskler ve kırılganlıklar temelinde tanımlanarak dirençlilik için bir çerçeve geliştirmektir. Ayrıca dirençlilik için gerekli kentsel bileşenleri belirlemektir. Bu kapsamda ilk olarak Dünya genelinde ve Türkiye'de dirençlilik ve kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik literatür taraması yapılmıştır. Elde edinilen bilgiler ışığında bir afet bölgesi olan ve neredeyse tamamı kentsel dönüşüm alanı ilan edilen, Van-Erciş çalışma alanı olarak ele alınmıştır. Çalışmada ErcişBelediyesi'nden temin edilen, yapılara ilişkin yıkım ve hasar raporları, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) verileri, sosyo-ekonomik yapıya ilişkin verilerle potansiyel afet alanları, tehlikeler ve dirençsiz kent altı bölgeleri belirlenmiştir. Yapılan analizlere göre çalışma alanınında afet potansiyeli yüksek olan tehlikeler; sel -taşkın, deprem ve heyelan olarak belirlenmiştir. Bina envanteri, altyapı, kentsel servisler ve sosyo - ekonomik yapıya ilişkin yapılan analizlerde ise kırılganlığı yüksek olup dirençsiz olan mahalleler; Salihiye, Yeşilova, Beyazıt, Haydarbey mahalleleridir. Çalışma kapsamında dikkate alınan bileşenlerle yapılan analizlerde mevcutta kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bölge, dirençsiz kent altı bölgesi olarak belirlenmiştir. Çalışmada dirençli kentler için kentsel dönüşüm alanlarının bir araç olarak kullanılması gerektiği savunulmuştur. Bu kapsamda dirençlilik için fiziksel bileşenler kadar sosyo -ekonomik bileşenlerin de önemli olduğu sosyo - ekonomik veriler olmadan gerçek bir direçliliğin söz konusu olamayacağı sonucuna varılmıştır.