Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Klinik Bilimler, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ERDAL KARA
Danışman: Ebubekir Ceylan
Özet:
Ruminantların syndesmochorial plasenta yapıları sebebi ile buzağılar bağışıklık
sistemleri gelişmemiş olarak doğarlar. Hayata tutunabilmek için buzağıların tek şansları
annelerinin kolostrumları aracılığı ile edindikleri pasif immunitedir. Pasif immun transferde
koruyucu sınır, buzağı doğumundan 24-48 saat sonra alınan kanda 10 mg/ml serum IgG
konsantrasyonunun yakalanmasıdır. Bu sebeple 10 mg/ml’nin altındaki serum IgG
konsantrasyonları PTY olarak değerlendirilir. PTY bir hastalık değil, buzağıyı hastalıklara
predispoze kılan bir tablodur. Kolostral pasif immun transferin başarısı, buzağıya verilen
kolostrumun verilme zamanı, kalitesi ve miktarı ile doğrudan etkilenir. Kolostrum kalitesi ise;
anne yaşı, ırkı, aşı uygulamaları, kuruda kalma süresi, beslenme ve çevresel şartlar gibi birçok
faktör tarafından belirlenir. Kolostrum kalitesi belirlenirken tek başına tüm kolostral Ig’lerin
%85’ini oluşturan IgG seviyesi referans alınır. Beslemede kullanılacak kolostrumun
minumum 50 g/L IgG içermesi istenir, bu değerin altında kalan kolostrumlar kalitesiz olarak
sınıflandırılır. Günümüzde pasif immun transferin önemi, yetersizliği sonucunda
karşılaşılacak problemler ve alınması gereken tedbirler iyi bilinmesine karşın, çok fazla
değişkenden etkilenebildiği için bazen yeterli koruyuculuk seviyesine ulaşamayabilmektedir.
Yapılan bu çalışma ile bir model olarak Ankara bölgesinde üretim yapan süt çiftliklerinde PTY
prevalansının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Çalışma, Ankara’da üretim yapan, tam zamanlı veteriner hekim ya da veteriner sağlık
tesnisyeni/teknikeri istihdam eden, sürü yönetim prosedürlerinin uygulandığı süt çiftliklerinde
yapılmıştır. 9 çiftlik ve 400 buzağı üzerinde yapılan çalışmada, örnek sayılarının çiftliklere
göre dağılımı temelde çiftlik anaç hayvan sayıları ile orantılı olarak yapılmıştır. Doğum yapan
ineklerden alınan ilk kolostrumlardan 50 ml steril kaplara alınmış, analizler yapılıncaya kadar
– 20 oC sıcaklıkta muhafaza edilmiştir. Buzağılardan ise doğumdan 24-48 saat sonra, V.
Jugularis’den usulüne uygun olarak kan alınmış, serumları çıkartılarak analizler yapılıncaya
kadar – 20 oC sıcaklıkta muhafaza edilmiştir. IgG testleri ELISA yöntemi kullanılarak
yapılmıştır. Çalışmaya dahil edilen 400 buzağıdan 69 tanesinde serum IgG konsantrasyonu 10
mg/ml’nin altında ölçülmüş ve PTY prevalansı bu çalışma için %17.25 olarak belirlenmiştir.
Analizi yapılan 363 kolostrumdan 44 tanesinin IgG konsantrasyonu 50 g/L’nin altında
ölçülmüş ve çalışma sonucunda ineklerde kalitesiz kolostrum üretme oranı % 12.12 olarak
belirlenmiştir. Kolostrum kalitesinin PTY üzerine etkisinin önemli olduğu (p˂0,001), düşük
kalitede kolostrum ile beslenen buzağılarda PTY görülme oranının yeterli kalitede kolostrum
ile beslenen buzağılardan 15.422 kat fazla olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde PTY’in sütten
kesilinceye kadar atlatılan hastalıklar üzerine etkili olduğu (p˂0.01), PTY olan buzağıların,
olmayan buzağılara göre hasta olma ihtimalinin 1.6 kat arttığı belirlenmiştir.
Sonuç olarak bu çalışmada Ankara bölgesinde üretim yapan süt sığırı çiftliklerinde PTY
prevalansı belirlenmiş ve PTY ile doğrudan ve dolaylı bağlantısı bulunan faktörler ayrıntılı
olarak ele alınmıştır. Sunulan çalışma, elde edilen sonuçların bölgede çalışan veteriner
hekimler ile üreticiler içi somut veriler oluşturması ve konu üzerine çalışma yapan
araştırmacılar ile Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatına konuyla ilgili net veriler sunabilmesi
sebebi ile önemli bulunmuştur.
Anahtar Sözcükler: ELISA, IgG, Pasif transfer yetmezliği, IgG, Prevalans Sütçü buzağı.