Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2005
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: H. Hilal ÇAĞLAYAN
Danışman: ABDULLAH GÜNDOĞDU
Özet:Hatırlayacağımız gibi, İslamiyet'in Hindistan'a ilk olarak gelmesi Arap tüccarlarının 712 yılında deniz yoluyla Hindistan'a girip, Sind'i fethetmesiyle başlamıştır. Sonraki yüzyıllarda asıl yayılmalar Hindu Kuş bölgesinden bazı İslam kabilelerinin ve göçmenlerin gelmesiyle olmuştur. Daha sonraki zamanlarda Afganlar, Türkler de Hindistan'a yerleşmişlerdir. 16. yy. da Türklerin yerleşmeleriyle,çeşitli Müslüman hanedanlıklar Kuzey Hindistan'da kurulmaya başlamıştır. Bildiğimiz gibi asıl ilerleme (977- 997) Gazneli Mahmud' un Hindistan'ı fethetmesiyle başlamıştır. Hindistan'daki ilk ve en önemli siyasi değişiklikler Türk- Hint İmparatorluğu döneminde gerçekleşmiştir. 1526- 1530 tarihleri arasında hükümdar olan Babür Hindistan'ı 5 yıl gibi kısa bir süre idare etmiş fakat bu zaman içerisinde Hindistan'da kalıcı ve etkileyici başarılar elde etmiştir. Babür farklı kültürleri barındıran Hindistan'da Hint- Türk kültürünü birleştiren çalışmalar yapmasıyla güzel bir isim kazanmıştır. Ölümünden sonra oğlu Hümayun Hindistan tahtına oturmuştur. Hümayun babası kadar idarede başarılı olamamış ve tahtı Şir Şah'a kaptırmıştır. Babasının yaptığı gibi Hint- Kültür ilişkilerinin için çalışmalar yapmıştır. Bir yıl sonra Hümayun Hindistan tahtını tekrar elde eder ve 1556 yılında ölünce yerine 14 yaşındaki oğlu Ekber 'i hükümdar olarak bırakır. Müslüman- Türk İmparatorluğu tahtına oturan Ekber'in okuma yazma bilmediği, fakat okuduğu her şeyi aklında kolayca tuttuğu, çok zeki olduğu söylenmektedir. Hindistan'da 50 yıl gibi uzun bir zaman hükümdar olan Ekber gerçek idareci, üstün bir kabiliyetti. Fetihlerle ülkesinin sınırlarını oldukça genişletmiştir. Laik bir kişi olan Ekber, Hindu- Müslüman eşitliğini sağlamıştır. Tecrübeli hükümdar, iktidarı süresice ülkesinin ve halkının ihtiyaçlarına cevap vermiş, ülkenin refahını yükseltmek için birçok düzenleme yapmıştır. Onun asıl dikkat çeken yönü dinler hakkındaki sorunlarla uğraşması ve hatta farklı dinlerin sentezi olan Din-i İlahi diye yeni bir din oluşturmasıdır. Ekber 'in en büyük ilgi alanlarından biri de mimaridir. Agra yakınlarında Fetihpur Sikri adında bir şehir kurmuş ve Hümayun Türbesi, Lahor ve Agra Kalesi, Muhammed Gavs Türbesi ve Panç Mahal gibi muhteşem eserler yaptırmıştır. Bu eserlerde Müslüman- Hindu tarzı görmek mümkündür. Ekber dönemi Türk- Hint İmparatorluğu için çok önemlidir. Hindistan'a muhteşem eserler bırakmıştır. Onun döneminde bilim adamları, sanatçılar saraya getirilmiş ve bu da Ekber 'in bilim ve edebiyata verdiği önemin bir göstergesidir. Muhteşem hükümdar Ekber'in 1605'te ölümüyle yerine oğlu Cihangir geçmiştir (1605- 1627).