İkinci dil olarak Türkçe ve Japoncada çalkalamanın edinimi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: NİLGÜN YAVUZ

Danışman: SALİH SELÇUK İŞSEVER

Özet:

Bu araştırmada, D2 edinimine, D1 ediniminde olduğu gibi, ED tarafından erişilip erişilmediği, D1‘in D2 edinimine etkisinin olup olmadığı ve Dl ediniminin son noktası olan Durs‘ye D2‘de ulaşılıp ulaşılmadığı gibi kuramsal sorulara çalkalama yapılarının edinimi üzerinden yanıt aranmıştır. Çalışmada AÖ‘lerin [±insan] anlamsal özelliğinin çalkalamanın edinimine etkisi de incelenmiştir. Ayrıca çalışmada, alanyazında ilk kez çalkalama gibi özelliklerin tek yönlü olarak ele alınıp alınmaması gerektiği araştırılmıştır. Araştırmada, çalkalayan diller olan Türkçe ve Japoncanın D1 yetişkin konuşurlarının yine Türkçe ve Japonca D2 edinimleri, çalkalama özelliği içermeyen bir dil olan İngilizcenin D1 yetişkin konuşurlarının D2 Türkçe edinimleri incelenmiştir. Uygulamadan önce katılımcılara düzey belirleme testi yapılarak katılımcılar başlangıç, orta ve ileri olmak üzere üç düzeye ayrılmıştır. Elde edilen verilerle hem düzeyler arası hem de çalışmada kullanılan kontrol gruplarının sonuçlarıyla istatistiksel karşılaştırmalar yapılmıştır. Katılımcıların uygulama sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler incelendiğinde, çalkalanmış tümcelerde D1 Türkçe, D1 Japonca ve D1 İngilizce konuşurların D1‘lerinden bağımsız olarak D2 özelliklerini edindikleri tespit edilmiştir. Ayrıca çalışmada ileri düzey ile kontrol grubu arasında anlamlılık saptanmamasından dolayı D2 çalkalama özelliğinin ediniminin en geç ileri düzeyde D1 konuşuruna benzer bir düzeye yükseldiği saptanmıştır. Bu sonuçlar D2 yetişkinlerde ED‘ye doğrudan erişim varsayımını destekler niteliktedir. Bu çalışmada ED‘ye erişimi destekleyen bir diğer sonuç, D2 çalkalama özelliğinin edinimiyle D1 çalkalama özelliğinin ediniminin benzerlik göstermesidir. Benzerlik bulunmasına karşın bu çalışmada D2 edinimi D1‘i çalkalayan dillerde D1‘in kolaylaştırıcı etkisiyle daha hızlı (orta düzey), D1 çalkalama özelliğinin olmadığı dillerde ise D1‘in zorlaştırıcı etkisiyle daha yavaş (ileri düzey) gerçekleşmiştir. Çalışmada çalkalama özelliğinin edinimine AÖ‘lerin [±insan] anlamsal özelliğinin etkisi incelendiğinde, katılımcıların yanıtlarında kurallı tümcelerde anlamlılık saptanmamış, çalkalanmış tümcelerde ise saptanmıştır. Bu durum kurulumsal ÖNE dizilişinin daha kolay edinildiği izlenimini vermektedir. Çalışmada hem D1 Japonca hem de D1 İngilizce konuşurlarının yanıtlarında canlı-ilk eğilimi tespit edilmiştir. Ancak Japoncadaki çalkalama özelliği canlı-ilk eğilimini esnetmiştir. Bu nedenle çalkalamanın D2 edinimi, bu uygulamada da, D1 Japonca konuşurlarında (orta düzey) D1 İngilizce konuşurlarına (ileri düzey) göre daha hızlı gerçekleşmiştir. Daha önceki çalışmalarda çalkalama olgusu tek yönlü bir özellik olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada farklı çalkalama yapılarının farklı biçimde edinildiği, bu nedenle de çalkalama yapılarının ayrı ayrı incelenmesi gerektiği tespit edilmiştir.Abstract This thesis aimed to find out how adults acquire scrambling property as a second language (L2). In this study, it was analyzed whether L2 learners, at the beginning of their acquisition use the ultimate level of their native language or not. The effect of L1 knowledge of scrambling on L2 acquisition of scrambling were questioned. This work focuses on the role of L1 transfer and the use of uiversal grammer (UG) in adult L2 acquisition of scrambling. In the study, the effects of L1 on the acquisition of scrambling types were enquired. In addition to these, the animacy effect on L2 acquisition of scrambling was studied. For the first time in the literature it was asked that the properties, like scrambling should be treated as an integrated property or not. In this study the acquisition of L2 Japanese by adult native speakers of Turkish, L2 Turkish by adult native speakers of Japanese and L2 Turkish by adult native speakers of English were analyzed. Japanese and Turkish are both scrambled languages while English is not. Therefore, in the study Japanese and Turkish in which scrambling is used and English in which scrambling is restricted were compared. Before the experiments, replacement test was made. According to the success, participants were divided into beginner, intermediate and advanced levels. Also the control group was used. The significance difference and the significance level of the participants were determined by statistical tests. According to the results of the experiments on the acquisition of L2 scrambling, significance was defined between the beginning and the other levels of the participants of the three groups. This shows that there isn‘t any effect of L1 on L2 acquisition of scrambling at the beginnig level. Significance was undefined between the control groups and advanced levels. This shows that there wasn‘t any acquisition difference between the intermediate and advanced levels. Thus this shows that the participants acquired the scrambling property in L2 till the advanced level. In this study it was assumed that like L1 acquisition, also L2 acquisition is restricted by UG. At the beginning of the acquisition there wasn‘t any L1 effect on L2 acquisition but the L1 knowledge effects the speed of the acquisition. When the property is used in L1, it takes less time to acquire it on L2. Both Japanese learners of Turkish and Turkish learners of Japanese speaking participants could acquire scrambling like native speakers‘ till the intermediate level unlike English learners of Turkish speaking participants. English learners of Turkish group acquired the property like the native speakers‘ till the advanced level. According to the results of the experiments about the animacy effect on the acquisition of scrambling, it was defined that the participants were more successful in the canonical sentences. This shows that canonical sentences are in corporate order. From the results it was understood that both the Japanese and the English speakers are effected by the animacy in the scrambled sentences. Also these experiments showed that participants acquired scrambling property in L2. But L1 knowledge effects the speed of the acquisition. In the previous works, scrambling property was considered as a single property. The results of this work shows that scrambling is not a single property. Syntactix properties like scrambling shouldn‘t examined as an integrated property. The types of scrambling should be studied seperatedly.