Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: BERFİN KART
Danışman: ERDAL CENGİZ
Özet:Bu çalışmada, son yıllarda üzerinde çokça konuşulan etikte “nesnellik-öznellik” sorununun ne olduğu, tartışmanın nereden kaynaklandığı ve ana sorularının neler olduğu ele alınmaya çalışılacaktır. Söz konusu tartışmanın merkezinde yer alan ikilem, tartışmanın ana savları ile uzlaşan ya da çatışan temel kuramlar ortaya konacaktır. Etikte nesnellik-öznellik sorunu “moral olgular gerçekten var mı?” sorusuna yanıtı içeren ontolojik bir sorun; “moral olguları nasıl biliyoruz?” sorusuna yanıtı içeren epistemolojik bir sorun ve de moral inançların eylemlerimizi güdülemek için gerekli gibi görünmesinden kaynaklanan güdü sorunudur. Bu sorun Eskiçağ düşünürlerinden günümüz analitik düĢünürlerine geniş bir biçimde ele alınmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde etik olguların ontolojik ve epistemolojik temellerini ortaya koymaya çalışan belli baĢlı Eskiçağ düşünürlerinin bilgi, varlık ve etik görüşlerine birbirleriyle olan bağlantısı göz önünde tutularak yer verilmiştir. Böylece etikte nesnellik-öznellik tartışmasının felsefe tarihindeki arka planı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bilginin kesinliği, doğruluğu ile varlık türleri ve varlık tarzları ilişkisi ele alınarak, felsefe tarihinde “etik”te bilgi ve doğruluk tartıĢmasının durumu gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde “nesnellik” kavramının içeriği ile ahlak gerçekçiliğiyle olan sıkı bağına, ayrıca etikte “nesnellik”ten söz edebilmenin yeni ölçütü olarak ileri sürülen yeni-faydacı kurama değinilmiştir.Çalışmanın üçüncü bölümünde “nesnellik” kavramının karşıtı olarak sunulan “öznellik” kavramı ve bu kavramın “görecilik”le olan ilişkisine değinilerek, ahlak göreciliği ve onun türleri olarak kabul edilen normatif görecilik ve metaetik görecilik ayrımının “öznellik” kavramıyla ilişkisine yer verilmiştir. Sonuç olarak, günümüz etik düşüncesinde etikte nesnellik öznellik sorunun, doğal ve ahlaksal olgular arasındaki ontolojik farkları görmekle, yani etik olguları doğal olgular gibi kavramaya çalışmaktan vazgeçmekle aydınlatılabileceği; nesnel ya da öznel olduğu iddia edilen Ģeylerin aynı şeyler olmadığının, bu ayrımlar yapıldığında değerlerin iddia edildiği gibi ne nesnel ne öznel olduklarının söylenemeyeceği dile getirilmektedir.AbstractThis thesis studies the problem of objectivity and subjectivity in ethics within the context of main questions which should be answered. This thesis focuses on the dilemma of objectivity which lies in the center of this discussion and the claims of main theories which argue for objectivity or subjectivity in ethics. The problem of objectivity and subjectivity in ethics is both an ontological and epistemological problem. This is an ontological problem, because it looks to the question that “Do moral facts really exist?” and also an epistemological problem because it looks to the question that “How do we know moral facts?” and also it is a motivational problem because of moral beliefs seem to be necessarily motivating for our moral actions. These problems are tackled from the Ancient philosophy to the contemporary analytical thinkers within the context of these main questions. The first chapter is about the ontological and epistemological attitudes in Ancient philosophy which advocate a discussion on objectivism and subjectivism in ethics in a broad sense. In this way, it explains the ground of the problem in the history of philosophy by showing the relations of the truth of knowledge with the forms of beings in ethics.The second chapter of this study deals with the concept of “objectivity” and its strict relation with moral realism and also it tries to employ a new objectivity criterion in ethics which may be called “objective utilitarianism”. In the third chapter of this study it is dealt with the concept of “subjectivity”” in ethics and its relation with moral relativism and its different forms like normative moral relativism, metaethical relativism and moral relativism. Finally, it is argued that the problem of objectivity and subjectivity in ethics may be revealed by identifying moral facts as are unfamiliar with physical facts which are the constituents of physical world. To recognize the ontological differences of these facts may make possible to contend that the questions about objectivity subjectivity in ethical issues are controversial questions which cannot be answered as the questions about physical facts can be.