Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DUYGU ÖZDEMİR
Danışman: IŞIL BAYAR BRAVO
Özet:Geçmişten günümüze kadar insanoğlu çevresindeki her şeyin işleyişi hakkında sürekli merak içinde kalmış ve onlara anlam vermeye çalışmıştır. Bu sebeple, hayatımızı devam ettirmemiz açısından bilmenin ve bilginin hep çok önemli bir yeri olmuştur. Bu çalışmanın amacı, doğa filozoflarının öncü olduğu o ilk maddeden hareketle evrenin temeline dair bilgi bilimsel sorular sormak ve bilginin ne olduğu hakkında sorulan bu soruların Sofistler ve Platon felsefelerinde cevaplarını bulmaktır. Ayrıca, çalışmada Platon'un diyalogları çerçevesinde Sofistlerin göreli felsefelerine eleştirilerde bulunulmuştur. Çalışmamızın ilk kısmında, Protagoras ve Gorgias'ın göreli felsefelerine yer verilmiş ve doğa filozoflarının ortaya koymuş olduğu nesne odaklı felsefenin yerini özne odaklı yepyeni bir felsefi anlayışa geçişi anlatılmıştır. Protagoras'ın "insan-ölçü" odaklı felsefesi bilginin algı temelinde biçimlendiğini, Gorgias'ın "hiçbir şeyin olmadığı" önermesi her şeyin oluş ve çelişki içerisinde olduğunu bize gösterir. Böylelikle Sofistlerin felsefelerinde görülüyor ki, mutlak bir bilgiye ulaşmak imkansızdır. İşte bu imkansızlık Platon için büyük bir problem oluşturmuş ve mutlak bilgiye ulaşma çabası içerisine girmiştir. Bu nokta da çalışmamızın ikinci bölümünde Platon'un temel diyalogları incelenmiş ve bilginin ne olduğu konusu üzerinde düşünülmüştür. Platon Sofistlerin özne odaklı felsefelerinden etkilenmesine rağmen, onların düşüncelerini hep çürütme tarafındadır. Böylelikle, daha sonra Platon'un Theaitetos diyalogu incelenmiş ve ilk olarak "Bilgi Algıdır." önermesi çürütülmüş ve Protagoras'a esas eleştiriler burada getirilmiştir. İkinci olarak ise "Bilgi doğru sanıdır; inançtır." önermesi çürütülmüş ve son olarak da "Bir logosa dayanan doğru sanı-inanç bilgidir." önermesi çürütülmüştür. Görüldüğü üzere bilginin ne olduğu konusunda bir tanıma ulaşılamamıştır. Bu nedenle bu sorunun cevabına ancak ideaların doğaları ele alınarak ulaşılmıştır. Platon, duyular ile elde edilen yani sürekli değişim ve oluş içerisinde bulunanlardan ziyade akıl ile ulaşılanın peşindedir. Başka bir ifadeyle, ezeli, ebedi ve mutlak bilgi arayışı içerisindedir. Bu problem ancak idealar alanı tasarlanarak aşılmıştır. Çalışmamızın son kısmında ise Gorgias'ın felsefesine bilgi ve inanç ayrımı kapsamında eleştirilerde bulunulmuştur. Bu çalışmanın iddiası, Sofistlerin göreli ve algı temelli felsefelerine Platon felsefesini temele alarak eleştirilerde bulunmak ve mutlak bilginin nasıl elde edilebileceğini bulmak olmuştur. From past to future, human beings have always been wondered about the function of all things in their environments and they have tried to give some meanings to them. For this reason, with regard to continue to our life, knowing and knowledge have always been a significant place for human beings. The purpose of this study, from the first substance that the nature philosophers are pioneered is of asking epistemological questions about the basis of universe and finding the answer to these questions which is about whatness of knowledge in the philosophy of Sophist and Plato's. Furthermore, in this study the Sophist's are criticized in terms of their relativist philosophies within the framework of Plato's dialogues. The first part of our study, Protagoras and Gorgias's relativist philosophies are given and object oriented philosophy, which is revealed by nature philosophers give its place to a new philosophical understanding which is subject oriented philosophy. Protagoras's opinion which is about human-measure shows that knowledge is shaped on the basis of perception, and also Gorgias's view which is about "there is nothing" shows that everything is in conflict and contradiction. Thus, in the philosophy of Sophists, it is impossible to reach absolute knowledge. This impossibility creates a big problem for Plato and he tries to reach absolute knowledge. At this point in the second part of our study, Plato's basic dialogues are examined, and thought about the whatness of knowledge. Although Plato is influenced by Sophist's subject oriented philosophy, he always intends to refute their thoughts. Thus, Plato's Theaitetos dialogue is examined and the first activity is that the hypothesis which is "Knowledge is perception" is refuted and the main criticisms of Protagoras are brought here. The second hypothesis which is about "Knowledge is true belief" is also refuted. Finally, the hypothesis that "Knowledge is true belief based on logos" is refuted. As we can see, there is not any definition about what is knowledge. For this reason, the answer to this question has been achieved only by addressing the nature of the ideas. Plato is in pursuit of what is achieved by reason rather than by the senses which is always in continuous change. In other words, he is in search of eternal and absolute konowledge. This problem has been overcome only by designing the ideas field. In the last part of our study, Gorgias's philosophy has been criticised within the scope of the distinction between knowledge and belief. The claim of this study is to criticize the Sophist's relative and perceptual philosophy based on Plato's philosophy and to find out how absolute knowledge can be obtained.