Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2016
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DURMUŞ ALİ İKİZ
Danışman: AHMET NADİ GÜNAL
Özet:Zilyetliğin en genel özelliği eşya üzerindeki fiili hâkimiyeti ifade etmesidir. Roma Hukukunda zilyedin, kendisi için eşyayı egemenliği altında bulundurması gerekliliğine karşın Türk Hukukunda hem kendisi hem de başkası için eşyayı egemenliğinde bulunduran kişi zilyet kabul ediliyordu. Hem Roma hem de Türk hukuk sistemi için önemli olan fiili duruma hukuki bir değer verilmesi ve bu fiili durumun korunmasıdır. Hem Roma Hukukunda hem de Türk Hukuk sisteminde zilyetliğin kavram olarak neyi ifade ettiği, hukuki niteliğinin ne olduğu konularında hukukçular arasında görüş birliği sağlanamamıştır. Bu durumun ortaya çıkmasında zilyetliğin, döneme göre farklı anlam içeren yapısı büyük etkiye sahiptir. Bugüne kadar bu konuyu kapsamlı olarak inceleyen çalışmanın bulunmaması da görüş birliğine varılamamasının bir diğer nedenidir. Karmaşık yapısı nedeniyle zilyetliğin hak olduğu görüşünün yanında hukuken korunan fiili bir durum olduğu ve hukuki bir olgu olduğu görüşü de dile getirilmiştir. Zilyetliğin alenilik ve karine fonksiyonu hem Roma Hukukunda hem de Türk hukukunda önemli role sahiptir. Taşınır mülkiyetinin kazanılmasında satış sözleşmesinin tek başına mülkiyeti geçirmeyeceği, aynı zamanda malın tesliminin yani zilyetliğin de naklinin gerektiği kabul edilmiştir.110Zilyetliğin en önemli fonksiyonlarından biri iktisap fonksiyonudur. Taşınır ve taşınmaz mallar için farklı süreler aranmakla birlikte iyiniyetli olarak malı zilyetliğinde bulunduran kişinin mülkiyeti de kazanacağı kabul edilmiştir. Zilyetliğin korunması yönünden en çok dikkat çeken husus zilyetliğin hakka dayanıp dayanmadığına bakılmamasıdır. Bu nedenle bu davalarda davalının zilyetliğinin bir hakka dayanıp dayanmadığı araştırılmaz. Buna ilaveten, zilyet tecavüz veya gasp durumunda zilyetliğini kuvvet kullanarak koruyabilirken, saldırı sona ermişse zilyetliğini kuvvet kullanarak koruyamaz. Bu durumlarda zilyet, saldırıda bulunana karşı zilyetlik davalarına başvurmalıdır. Özetle, hem Roma Hukukunda hem de Türk hukuk sisteminde zilyetliğin en büyük rolü mülkiyetin nakli, zamanaşımı ile mülkiyetin kazanılması ve zilyetliğin korunması konularında rol oynadığı söylenebilir.. Bu çalışmanın ilk bölümünde Roma Hukukunda zilyetlik kavramının ne olduğu, unsurları, hukuki niteliği, kazanılması ve kaybedilmesi konularını, ikinci bölümde Roma Hukukunda zilyetliğin korunmasını tarihi gelişimi içinde açıklamaya çalışacağız. Üçüncü bölümde Türk Hukukunun zilyetliği ele alış biçimini ve zilyetliğe bağladığı sonuçları Roma Hukukundaki hükümlerle karşılaştırılarak açıklamaya çalışacağız. Son olarak aynı yöntemle Türk Hukukunda zilyetliğin korunması konusuna yer verilecektir.AbstractThe most general feature of the possession is that it refers to defacto dominance. Although, the possessor must has dominance for his/her own usage in Roman Law, the people who has dominance for both his/her own usage and other person’s usage was admitted as a possessor in Turkish Law. Both in Roman Law and Turkish Law, the important thing is to value to the defacto situation and to protect this situation. There is not a consensus about what does the possession refer as a term and what is the legal quality of the possession in both Roman Law and the Turkish Law. In arising of this situation, the structure of the possession which changes according to era has great role. Additionally, the reason of not having the consensus is that there is not a detailed study which dealt with this subject. Because of the perplexed structure of the possession there are ideas which express that possession is a right, possession is a defacto situation and possession is a legal fact. The publicity and the presumption functions of the possession have important role in both The Roman Law and the Turkish Law. In gaining of the ownership of the movable properties, the purchasing contract does not transfer the ownership solely, in these contracts it is necessary that the property must be delivered in other words the possession must be transferred, too.112One of the most important functions of the possession is acquisition function. Although, different time length is necessary to gain the ownership of the movable and immovable properties, it was admitted that the possession who has bone fide he/she can gain the ownership. In terms of the protection of the possession, the most remarkable point is that it is not important whether the possession is based on right or not. Therefore, in cases which protect the possession, it is not searched whether the possession is based on right or not. Additionally, while the possessor can defense his/her possession by force in case of offense or grab, the possessor can not defense his/her possession by force if the offense has finished. In these situations the possessor must file a possession case against the offender. To sum up, it can be declared that, in Both the Roman Law and the Turkish Law, the possession plays the great role in transferring of ownership, in gaining of the ownership thanks to prescription and in protection of possession. In first chapter of this study we will try to explain the meaning of possession term, what are the elements, what is the legal quality, acquisition and loss of it, in second chapter we will try to explain the protection of possession in historical improvement of it. In third chapter we will try to explain the manner of the Turkish Law while studying the possession and what are the legal results depend on possession, comparing with the Roman Law rules. In the last chapter we will explain the protection of the possession in Turkish Law in same way.