Tiyatro ve performans sanatlarında bilişsel kırılma: Yeni beden fenomeni "Soma" ve enaktif oyunculuk teorilerine doğru hareket odaklı bir eğitim önerisi olarak somatik yaklaşım


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BİLGE SERDAR GÖKSÜLÜK

Danışman: ABDULKADİR ÇEVİK

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Yirmi birinci yüzyılda bilişsel bilimler, sinirbilimleri ve fenomenolojinin ortaklığında gelişen enaksiyon teorileri, doğrudan tiyatro ve performans sanatları alanına giren imgelem, algı, duygu, his ve düşünce gibi bilişsel süreçlere ilişkin kavrayışımızı değiştirir. Bu çalışmada da temel amaç tiyatro ve performans alanında bu kavrayış değişikliğinin izini teorik olarak sürmek ve bir uygulama önerisi sunmaktır. Enaksiyon teorileri bedenleşmeye yaptığı vurgu ile tüm bu bilişsel süreçlerde bedenin, içinde bulunduğu çevreyle eylemliliği yoluyla etkileşiminin rolünü tartışmasız bir biçimde ortaya koyarak iletişimin kaynağını dille kurulan anlamın ötesine, bilinç dışı bedensel köklerine kadar sürmemize izin verir. Bu da tiyatro ve performans sanatlarını kurumsallığı dışında biyo-kültürel oluşumlar olarak okumamızı sağlar. Anlamlandırma süreçlerinde bedensel eylemliliğe yapılan bu vurgu kişinin birincil hareket deneyimini bedenleşmiş bir dünya anlayışında anahtar kavram haline getirir. Somatik uygulamalar da tüm bu bilimsel verilere yaslanarak, hareket deneyimi üzerine yoğunlaşan öz-gözlemsel bir uygulama alanı açar. Çalışmalar boyunca katılımcı hareket yoluyla bedensel yönelim, işlev ve ifadesellik üzerine çalışmaya, bunlar arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin oluşan anlamla bağını fark etmeye yönlendirilir. Bu, deneyim üzerine bir refleksiyon (düşünüm) değil, eylemle düşünümün birlikte gerçekleştiği bedenleşmiş bir deneyime karşılık gelir. Sonuç olarak somatik uygulamalar öz-algısal (propriyosepsiyon), kinestetik ve iç-algısal (interosepsiyon) duyuları geliştirerek beden imgesinde ve dolayısıyla beden şemasında bir gelişmeye yol açar. Bu performans anında tekniğin ortadan kaybolduğu, beden şemasının işi devraldığı, kontrol ve yüksek farkındalık gerektiren özel bir bilinç seviyesi olan performatif farkındalığa erişilmesine izin verir. Bu anlamıyla somatik yaklaşım, yirmi birinci yüzyılın ihtiyaç duyduğu yaratıcı faillerin yetiştirilmesi için uygun bir tiyatro eğitimi anlayışı sunar. In the twenty-first century, enactive theories developed in the merger of cognitive sciences, neuroscience, and phenomenology, change our understanding of cognitive processes such as imagination, perception, emotion, feeling and thought, which is directly related to the field of theater and performing arts. In this study, the main purpose is to theoretically trace these changes and to propose an application in the field of theatre. Enaction theories manifest the role of the bodily actions in the body- environment interaction in all these cognitive processes so that it allows us to seek the source of the intersubjective relations to the unconscious bodily roots beyond propositional meaning. Thus, we consider theater and performing arts as bio-cultural entities beyond its institutional characteristics. This emphasis on bodily actions in the process of making-meaning underlines movement experience of first-person as a key concept of the embodied world. Somatic practices provide self-observational movement experience based on scientific data. Throughout the practices, one can work on bodily intention, function and expression through movement and also realize the relation of those with meaning. This is not a reflection on experience, but an embodied experience in which action and thought take place together. As a result, somatic practices develop proprioception, interoception, and kinesthetic senses, leading to an improvement of the body image and therefore the body schema. This type of awareness allows actors to access performative awareness, a special level of consciousness, where the technique disappears, the body schema takes over and requires control and a high level of awareness.