Felsefe-Kelam tartışmalarında metin tutarlılığı (İbn Sina-Gazzali örneği)


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖMER FARUK ERDOĞAN

Danışman: GÜRBÜZ DENİZ

Özet:

Bu çalışma; Gazzâlî’nin Tehâfütü’l-Felasife’de İbn Sînâ’ya karşı yapmışolduğu itirazlarda ve İbn Sînâ’dan yapılan nakillerde ne derece isabetliolduğunun, metin tutarlılığı bağlamında incelenmesini ele almaktadır. Buayrıştırma sürecinin nihayetinde haklı veya haksız bir taraf belirlemekten ziyade,itham sahibi kişilerin yapmış oldukları ithamların hangi şartlarda ve hangiamaçlarla yapıldığı ortaya konmak istenmiştir. Ayrıca bu fikir ve görüşlerinbugüne, ne kadar ve ne derece doğru aktarıldığı da çalışmamızın önem verdiğibulgulardandır. Bir anlamda Gazzâlî’yi ve filozofları, siyak ve sibaklarına bakarakdeğerlendirmek, bu sorunların çözümünde yerinde bir tespit olacaktır. Biz,çalışmamızda bu durumu, muhataplarının ilgili eserlerini temel alarak inceledik.Bu incelemenin neticesinde muhataplarımız Gazzâlî ve İbn Sînâ içinsöylenebilecek özet cümle şudur: Bâtıniliğin sapkın düşüncelerinin İslamdünyasında kol gezdiği bir ortamda, İslam dünyasını “ilm-i siyaset” ile bubuhrandan kurtarmaya çalışan bir Gazzâlî’ye karşın; İslam adına söz söylemeyetkisini eline alan radikal köktenci unsurların aklı ve düşünmeyi safdışı bıraktığıbir buhranda, aklın kutsallığını tekrar iktidar yapmaya, “din-i siyaset” ile çözümarayan bir İbn Sînâ, düşünce tarihinin seyrini şekillendirmektedir.İşte bu ilm-i siyaset ile din-i siyasetin çatışmasının doğurduğu sonuçlar,İslam dünyasında felsefenin tekrar sorgulanmasına zemin hazırlamış ve yüzlerceyıl sürecek bir Tehâfüt geleneğini doğurmuştur.Abstract Through a study based on the contextual consistency of the text, this thesisaims to examine to what extent al-Ghazali was accurate in his use of excerpt textsfrom Ibn Sina and the success of al-Ghazali’s arguments against Ibn Sina in hisTehafütü’l-Felasife. In the end, the aim of this process is not to determine whichside is right or wrong, but rather to explore the arguments of individuals inrelation to their contexts and purposes. Furthermore, among the findings of thisstudy are an examination of how much, and to what extent, these opinions andideas are accurately transmitted to our contemporary times. Interpreting al-Ghazali and philosophers in consideration of their context will provide resolutionof these questions. In our study, we examined this case based on the opponents’original texts. In conclusion, the following can be summarized about our subjects,al-Ghazali and Ibn Sina: al-Ghazali wrote, utilizing “the politic of knowledge,”when the views of the heretics were spread widely, his intent in doing so was torestore the Muslim world from this crisis. Whereas Ibn Sina wrote in anenvironment where radical extremist groups, who held the authority of speaking inthe name of Islam, had eliminated the use of reason and thinking. He was strivingto find solutions and to empower the sanctity of reason using the “the politic ofreligion.” Both have influenced the course of human thought throughout history.The outcome of the conflict between “the politic of knowledge” and the“the politic of religion” led to the re-examination of philosophy in the Muslimworld that, in turn, resulted in the birth of Tehafüt (incoherence) tradition whichwould continue for hundreds of years.