19.yüzyılda Hindistan'da Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki dini tartışmalar (İzharü'l-hak örneği)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: RIZWANULLAH RIZWANULLAH

Danışman: AHMET HİKMET EROĞLU

Özet:

Hindistan, din ve dil cihetinden birçok unsuru bir arada barındırmasına rağmen kesrette vahdeti sağlamış ülkelerden birisidir. Din açısından olsun, dil açısından olsun, birçok açıdan plüralizmi (çoğulculuk) temsil eden bu ülkenin geçmiş tarihi bu vahdete şahittir. Fakat 18. ve 19. yüzyıllarda özellikle İngiliz işgalinden itibaren, misyonerlik faaliyetleri neticesinde kesrette vahdet ruhu taşıyan bu ülkeye ayrılık tohumları ekilmiş ve zaman-zaman Hindistan'daki farklı inanç ve kültür grupları arasında çatışmalar çıkarılarak Hindistan'ı derinden yaralamıştır. 19. Yüzyılda Müslüman ve Hıristiyanlar arasında yaşanan Agra tartışması, bu yaralardan olup hem Müslüman hem de Hıristiyan dünyası açısından çok büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu tarihten itibaren İslamiyet ve Hıristiyanlık ile alakalı tahkiklerin yönü büyük ölçüde değişmiştir. Agra tartışması Rahmetullah Keyranevi ile papaz Pfander arasında gerçekleşmiştir. Rahmetullah Keyranevi ile papaz Pfander, kendi aralarında kararlaştırdıkları beş konu etrafında münazarada bulunmuştur. Hıristiyanlık ile alakalı nesh, tahrif ve teslis olmak üzere üç konu; İslam ile alakalı Hz. Muhammed'in (s.a.s.) nübüvveti ve Kur'an-ı Kerim'in gerçekliği olmak üzere iki konu halka açık bir şekilde tartışılmak üzere ele alınmıştır. Fakat iki gün sürebilen bu tartışmada yalnız nesh ile tahrif konuları ele alınmıştır. Tartışmaların gidişatında sorduğu sorulara aldığı cevaplarla morali bozulan, sorulan sorulara cevap vermekte aciz kalan papaz Pafander 3. gün tartışmaya gelmemiştir. Geri kalan üç konuyu Keyranevi kendi İzharü'l-hak isimli eserinde kaleme almıştır. Pfander'in yazdığı Mizanü'l-hak, Agra tartışmasından önce meydana gelen ve bu tartışmanın sebebi olan esas eser olmasına rağmen, elimizde bulunan Pfander'in bu eserinde yer yer Keyranevi'nin görüşlerini reddetmesine de rastlanmaktadır. Bunun sebebi de Mizanü'l-hak'a karşı yazılan reddiyeler ortaya çıkınca Pfander'in eserini gözden geçirip, değişiklikler yaparak yeniden bastırmasıdır. Pfander ile Rahmetullah Keyranevi'nin her ikisi de kendi görüşlerini ispatlamak ve karşıdaki görüşü çürütmek için dirayet ve rivayet yoluyla her türlü delili kullanmışlardır. Rahmetullah Keyranevi, Eski ve Yeni Ahit kitaplarıyla birlikte Hıristiyan müfessirlerin görüşlerinden de delil getirirken, Pfander'in Kur'an-ı Kerim ve Müslüman müfessirlerin görüşler ile "Hadisler beni ilgilendirmez" demesine rağmen- Hadislerden yararlandığını görmekteyiz. Çalışmamız giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Çalışmamızın girişinde bu çalışmamızın önemi ve yönteminden bahsedilmiş; Hindistan ile ilgili birtakım bilgiler verilmiştir. Birinci bölümde İslamiyet ve Hıristiyanlığın Hindistan'a girişinden ve bu iki dinin Hindistan'da iktidar kurmasından, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki ilişkilerden, Agra tartışmasına kadar geçen tarihi süreçten bahsedilmiştir. İkinci bölümde, İzharü'l-hak'ın temel tartışma konularına ve eserin içeriğine yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise İzharü'l-hak inceledikten sonra ulaşılan bulgulara yer verilmiştir. India is one of the countries which nurtures unity in diversity in spite of religious and linguistic factors. Either religion or language, it represents the pluralism and so the past of the country is a witness of its multicultural character. But in 18th and 19th centuries particularly since the British invasion and occupation the missionaries and it's several faces that sowed the seeds of differences and disturbances. At times conflicts and clashes were created and internally injured and damaged this land. In 19th century the Agra debate is one of them that happened between Muslims and Christians altogether that importance for the Muslim world and the world of Christians alike, because this debate has changed the direction of researches regarding these two religions. The Agra debate was held between Rahmatullah Kairanawi and the priest Pfander. The debate between Kairanawi and Pfander consisted of five topics; with regard to Christianity; abrogation, alteration and Trinity and about Islam; the prophet hood of the prophet Muhammad (s.a.s.) and truth of the holy Quran, these five topics had been finalised for the debate to be discussed before a huge audience. However, two days continuous debate could cover only two topics viz; abrogation and alteration. During the discussion/debate, questions raised by the priest Pfander were strongly responded with perfect and satisfactory proofs. At this Pfander felt inferiority complex, he could not give answers of the questions made by the Muslims. Finally priest Pfander helplessly gave up his participation and remained absent on the third day. Kairanawi had to include the rest topics in his book Izhar'ul-Haq. The book of Pfander Mizanu'l-Haq was published before the Agra debate and the reason behind this debate was nothing other than this book, however in the book one can see the negations and challenges of Kairanawi's thoughts in several places and pages of the book. Kairanawi made several objections and allegations on the points noted in Pfander's book. But Pfander again made the book reprinted after its revision. Pfander and Kairanawi, both attacked and counter attacked each other to negate and nullify each other's proofs and evidences by adoption all means of argument. Kairanawi, while taking advantage of the Old and the New Testaments he took points from Christian commentators also but the priest Pfander was also seen to take help from Muslim commentators whom he had rejected to be quotable. The present thesis consists of the preface and two chapters. The preface deals with the importance of the topic and the method of preparation of the thesis; moreover it includes important information regarding India. First chapter throws light advent of Islam and Christianity in India, the rule and regime of both the religious, moreover the relations between Muslims and Christians and the effect of Agra debate. The second chapter includes the basic discussion topics of Kairanawi's book Izhart'ul-Haq and its contents. The final chapter expresses the acquired results while making research on Izhar'ul-Haq.