Süt dişi vital pulpa amputasyonlarının başarısında %5'lik sodyum hipokloritin etkinliğinin in-vivo olarak araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MERVE AKÇAY

Danışman: ŞAZİYE SARI

Özet:

Bu çalışmada, süt dişlerinde; kalsiyum hidroksit (KH) ve mineral trioksit agregat (MTA) vital amputasyon uygulamaları öncesinde kanama durdurucu ajan olarak 30 s süreyle %5'lik sodyum hipoklorit (NaOCl) uygulamasının etkinliğini klinik, radyolojik ve histopatolojik olarak değerlendirilmesi amaçlandı.Yaşları 6-10 arasında değişen 62 çocuğun, derin dentin çürüğü teşhisi konulan ve amputasyon tedavisi gereksinimi olduğu düşünülen toplam 124 dişi (53 adet alt 1. süt azı dişi ve 71 adet alt 2. süt azı dişi), KH ve MTA amputasyonu uygulanmak üzere rastgele iki çalışma grubuna ayrıldı. Bunu takiben her iki grup kendi içinde amputasyon materyalini uygulamadan önce kullanılan kanama durdurucu ajanın [(NaOCl ve Serum Fizyolojik (Kontrol)] etkinliğine göre 31 dişten oluşan iki alt gruba ayrıldı. Tedavilerin tamamlanmasının ardından dişler, 3'er aylık aralıklarla 1 yıl boyunca klinik ve radyolojik olarak takip edildi. Bir yıl sonunda çekim zamanı gelen ve klinik-radyolojik olarak başarılı olan 39 adet diş histopatolojik inceleme için seçildi.Klinik başarı oranları, KH NaOCl grubunda, MTA NaOCl grubunda ve MTA Kontrol grubunda %100 olarak, KH Kontrol grubunda ise %96,8 olarak belirlendi. Grupların tüm çoklu karşılaştırmalarında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı gözlendi (p=1,000).Radyografik başarı oranları ise, KH NaOCl grubunda %83,3; KH Kontrol grubunda %73,3; MTA NaOCl grubunda %96,8; MTA Kontrol grubunda %100 olarak belirlendi. KH ve MTA gruplarının kendi alt grupları arasında radyografik başarı oranları kıyaslandığında (KH NaOCl-KH Kontrol ve MTA NaOCl-MTA Kontrol) istatistiksel olarak önemli fark olmadığı belirlendi (p>0,006). Kullanılan kanama durdurucu yönteme göre amputasyon materyalleri birbirleri ile karşılaştırıldığında ise sadece KH Kontrol-MTA Kontrol grupları arasında 9. ve 12. aylarda anlamlı farklılık gözlendi (p<0,006). Her iki çalışma grubuna ait alt grupların izlem zamanlarındaki başarı oranlarına ait ikili karşılaştırmaların hiçbirinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,002).Radyografik değerlendirmeler sırasında gruplara ait gözlenen tüm radyografik bulgular ayrı değerlendirildiğinde, KH Kontrol-KH NaOCl, MTA Kontrol-MTA NaOCl ve KH NaOCl-MTA NaOCl grupları arasında elde edilen radyografik bulgular arasında fark yokken (p>0,025), KH Kontrol-MTA Kontrol grupları arasında normal sağlıklı pulpaya sahip olma (p=0,002) ve eksternal rezorpsiyon (p=0,024) varlığı açısından MTA lehine anlamlı fark bulundu. Tüm gruplarda en sık gözlenen radyografik bulgu pulpa kanal obliterasyonu iken, internal rezorpsiyon ise KH Kontrol grubunda 2 dişte, MTA NaOCl grubunda 1 dişte gözlendi. Eksternal rezorpsiyon, periapikal radyolusensi, kökler arası bölgede kemik yıkımı KH amputasyonları sonrasında gözlenirken, MTA amputasyonlarında gözlenmedi. Cinsiyet ve diş tipi faktörlerinin başarı-başarısızlık oranlarını etkilemediği bulundu (p>0,006).KH ve MTA grupları için kendi alt grupları arasında histolojik değerlendirme kriterleri açısından hiçbir parametrede istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı belirlendi (p>0,025). KH Kontrol-MTA Kontrol ve KH NaOCl-MTA NaOCl grupları kıyaslandığında ise; sert doku köprü formasyonu, pulpal iltihap ve eksuda açısından KH Kontrol-MTA Kontrol ve KH NaOCl-MTA NaOCl grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Ayrıca duvarda reparatif dentin varlığı açısından KH Kontrol-MTA Kontrol grupları arasında, internal rezorpsiyon açısından KH NaOCl-MTA NaOCl grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,025). İstatistiksel olarak fark belirlenen tüm parametrelerde MTA alt gruplarının KH alt gruplarına göre daha başarılı olduğu tespit edildi.Çalışmamızın klinik, radyolojik ve histopatolojik sonuçlarına göre, NaOCl uygulaması her iki amputasyon materyali için de ilave bir avantaj sağlamamıştır. Bu da kanamanın durdurulması ve pıhtının önlenmesinde NaOCl'den çok teknik hassasiyetin önemini göstermiştir.Klinik ve radyografik olarak KH amputasyonlarında NaOCl uygulamasının kısa dönemde MTA kadar başarılı olabileceği tespit edilmiş olmasına rağmen, yine bu anlamda başarılı olduğu belirlenen KH grubuna ait örneklerin çoğunun histolojik olarak başarısız olması MTA'nın süt dişlerinde uzun dönem amputasyon uygulamalarında tercih edilmesi gerektiğini göstermiştir. AbstractThe purpose of this study was clinical, radiological and histopathological evaluation of the effectiveness of %5 sodium hypochlorite (NaOCl) as a haemostatic agent for 30 s prior to application of calcium hydroxide (CH) and mineral trioxide aggregate (MTA) vital amputation.One hundred twenty four primary molar teeth (53 lower primary 1. molar and 71 lower primary 2. molar) having a diagnosis of deep dentine caries and requiring vital pulpotomy in sixty-two children aged between 6-10 were included in the study and were randomly divided in two study groups according to the pulpotomy material applied CH and MTA. Both groups were divided into two subgroups consisting 31 teeth according to efficacy of haemostatic agent [(NaOCl and saline (Control)] before applying the pulpotomy material. The treatments were followed up clinically and radiologically once every three months for twelve months following the completion of treatments. At the end of one year, 39 teeth whose physiological exfoliation time arrived and which were successful clinically and radiologically were selected for histopathological examination.Clinical success rates were 100% for CH NaOCl group, MTA NaOCl group and MTA Control group and 96.8% for CH Control group. No statistically significant difference was observed between groups in the multiple comparisons (p=1,000).The radiographic success rates were 83.3% for CH NaOCl group, 73.3% for CH Control group, 96.8% for MTA NaOCl group and 100% for MTA Control group. There were no significant differences in the radiographic success rates of the CH and MTA sub-groups (CH NaOCl-CH Control and MTA NaOCl-MTA Control) (p>0,006). According to the method used for bleeding control, a statistically significant difference was observed when comparing CH Control-MTA Control groups at 9 and 12 months (p<0.006). There were no significant difference in the both sub-groups of the study groups of the couple comparisons of success rates at all follow-up appointment (p>0,002).When the groups were compared according to each radiographic finding, no difference were found between CH NaOCl-CH Control, MTA Control-MTA NaOCl and CH NaOCl-MTA NaOCl groups (p>0,025). Regarding the presence of a normal healthy pulp (p=0.002) and external resorption (p=0.024), statistically significant differences, were observed between CH Control and MTA Control groups, which both were in favor of the MTA.While the most frequently observed radiographic finding was the pulp canal obliteration in all groups, internal resorption was observed in two of the CH Control group, in one of the MTA NaOCl group. External resorption, periapical radiolucency and furcation radiolucency was observed only after CH pulpotomy, and were not observed in the MTA pulpotomy. No significant differences were found for gender and type of tooth (p> 0.006).Regarding histological evaluation criteria, not statistically significant differences of any parameter between CH and MTA sub-groups were observed (p>0.025). Regarding hard tissue bridge formation, pulpal inflammation and exudates, statistically significant difference between CH Control-MTA Control and MTA NaOCl-CH NaOCl groups were found. Also a statistically significant difference was observed between CH Control-MTA Control groups regarding the presence of reparative dentin on the canal wall, and a statistically significant difference was observed between CH NaOCl-MTA NaOCl regarding internal resorption (p<0,025). MTA sub-groups were found to be more successful then CH sub-groups significantly for all tested parameters.According to clinical, radiological, and histopathological results of our study, NaOCl application does not provide an additional advantage for both pulpotomy materials. This result demonstrated that the importance of technical sensibility for stopping the bleeding and clot prevention is more important than MTA usage.Although CH pulpotomies with NaOCl application result with similar clinical and radiographic success rates with MTA in the short term, since majority of histological samples belonging to KH group were described as failure, MTA should be preferred for long-term pulpotomies in primary teeth.