Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinde vize meselesinin hukuki - politik boyutu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ARİF ERKUT ÖZKAN

Danışman: İLKE GÖÇMEN

Özet:

Türkiye ve Avrupa Birliği arasında 1963 yılında imzalanan Ankara Antlaşması tarafların işçilerin serbest dolaşımı, iş kurma serbestisi ve hizmetlerin serbest dolaşımı alanlarında serbestilerin önündeki engelleri kaldırmak için Avrupa Birliği'nin kurucu antlaşmasındaki düzenlemelerden esinleneceğini düzenlemiştir. Program mahiyetli bu hükümlerle başlayan Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği üye devletlerinde serbest dolaşım serüveni, 1970 yılında uygulama antlaşması mahiyetinde imzalanan Katma Protokol ve devamındaki Ortaklık Konseyi kararlarıyla ilerletilmiştir. Söz konusu belgeler işbu ekonomik serbestiler alanında tarafların yeni kısıtlama getirmelerini yasaklarken Türk vatandaşlarının üye devletlere girişlerinde kendiliğinden bir hak getirmemişlerdir. Ancak yeni kısıtlama getirme yasakları zamanla ABAD önündeki başvurulara konu olmuş ve Divan kademeli olarak geliştirdiği standstill testiyle önce bu hükümlerin doğrudan etkili olduğuna karar vermiştir. 2013 yılındaki Demir kararıyla Türk vatandaşı işçilerin, yeni kısıtlama getirme yasağını içeren 2/76 ve 1/80 sayılı OK kararlarının yürürlük tarihinde bu kategorideki kişilerin ülkeye girişlerinde vize istemeyen üye devletlere bugün de vizesiz girebileceklerine hükmederken Tum/Darı ve Soysal kararlarıyla aynı yorumu bu sefer KP'nin yürürlük tarihini temel alarak iş kurma serbestisi ve hizmet sağlama amaçlı giriş yapacak Türk vatandaşları için de geçerli hale getirmiştir. Ne var ki, Demirkan kararıyla Divan, Türk vatandaşı hizmet alıcıları bu serbestilerin dışında tutarak turistler dahil neredeyse tüm Türk vatandaşlarının vizesiz giriş imkanlarını engellemiştir. Bu sürece paralel olarak Türkiye ve Avrupa Birliği arasında vize serbestisi diyaloğu başlatılmıştır. Buna göre, Türkiye, Avrupa Birliği'nin şart koştuğu 72 kriteri başarıyla tamamlayabilirse Türk vatandaşları 180 gün içinde bir kerede 90 günü geçmeyen kalışları için Schengen bölgesine girişlerde vizeden muaf tutulacaklardır. Bugün gelinen noktada altı kriter hala karşılanamamıştır. Bu çalışma hem ortaklık hukukundan doğan ekonomik faaliyet temelli serbest dolaşım haklarındaki gelişmeleri hem de vize serbestisi sürecini inceleyerek bugün gelinen noktada Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği üye devletlerinde serbest dolaşım, bir başka deyişle vizesiz seyahat hususunda elde ettikleri ve etmeyi hedefledikleri kazanımları karşılaştırmalı olarak ortaya koymayı hedeflemektedir. The Ankara Agreement which was signed between Turkey and the EU in 1963 regulates that the parties to the Agreement shall be guided by the regulations of the founding treaty of the EU on abolishing the restrictions before the freedom of movement for workers, freedom of establishment and freedom to provide services. The adventure of Turkish citizens on freedom of movement within the Member States of the European Union which has started with these programme regulations, was progressed by the Additional Protocol which was signed in 1970 as an implementation treaty and following decisions of the Association Council. While these documents were prohibiting introduction of new restrictions on these economic freedoms, they were not bringing rights for Turkish citizens' entry into Member States, by themselves. However, in time, these prohibitions on bringing new restrictions became subject matter on the cases before the European Court of Justice and the Court, by the standstill test that it developed gradually, decided that these regulations have direct effect. While, it was ruling in 2013, with its Demir judgment, that workers with Turkish citizenship can enter the Member States without a visa requirement if those Member States were not asking for a visa by the time of the entry into force of the prohibitions on bringing new restrictions in decisions of the Association Council number 2/76 and 1/80, it came to same conclusion for Turkish citizens who wish to enter Member States to establish a business or provide services in its Tum/Dari and Soysal judgments, this time as of the date of entry into force of the Additional Protocol. However, by its Demirkan judgment, the Court through keeping Turkish citizens who wish to receive services out of this freedom, prevented visa-free entry of almost all Turkish citizens, including tourists. In parallel to this process, the visa liberalization dialogue between Turkey and the European Union has been commenced. In accordance with this dialogue, if Turkey can complete 72 benchmarks requested by the European Union, Turkish citizens will be exempted from visa on their entry to the Schengen area for stays which are not exceeding 90 days in a total of 180 days. As of today, there remains six benchmarks to be completed. This study, by examining both the developments on the rights of freedom of movement based on the association law and the visa liberalization process, aims to show the gains that Turkish citizens reached on freedom of movement in the Member States of the EU, in another words on the matter of visa-free travel, and those they still aim to gain.