Silahlı çatışmalarda denizde zapt ve müsadere


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATİH ÖVÜNGEN

Danışman: CAVİD ABDULLAHZADE

Özet:

Denizde zapt ve müsadere, önceleri özel-zararla karşılık kapsamında başvurulan özel savaşlar çerçevesinde meydana gelse de, ulus devlet yapısının ortaya çıkmasından itibaren, özellikle deniz korsanlığı aracılığıyla deniz savaşlarında bir savaş yöntemi (ekonomik savaş) olarak uygulanmıştır. Orta Çağdan itibaren var olagelen kişisel/özel düşmanlıklar, deniz haydutluğu veya 19. yüzyıl ortalarına kadar deniz korsanlığının kötü/aşırı uygulamaları, deniz ticaretinin serbestçe yapılmasına engel teşkil edecek şekilde denizlerde kargaşa yaratan durumlar oluşturmuşlardır. Bu anlamda, 13. yüzyıldan itibaren zararla-karşılık ve korsanlık belgeleri ile deniz müsadere mahkemeleri, denizde zapt ve müsadere işlemlerini kontrol altına almak maksadıyla başvurulan müesseseler olmuşlardır. Denizde zapt ve müsadere işlemlerini düzenleyen deniz müsadere hukuku, özellikle 18 ve 19. yüzyıllarda belirgin hale gelen örf ve adet hukuku kuralları şeklindedir. 1. ve 2. Dünya Savaşları esnasında devletlerin denizde zapt ve müsadere kurallarına uymama veya kötü yorumlama eğilimleri sonucunda bahse konu kuralların modern dönem savaşlarında uygulanabilir olup olmadığı ve hatta günümüzdeki varlıkları şüphe konusu olmuştur. Denizde zapt ve müsadere, 1945 sonrası yaşanan silahlı çatışmalarda hiç bir zaman önceki dönem kadar önemli bir rol oynamamıştır. Bahse konu dönemde, 1980-88 İran-Irak Savaşı esnasında meydana gelen tanker savaşları veya kuralsız ticaret gemisi batırma işlemleri ise, uluslararası camianın dikkatini tekrardan denizde ekonomik savaş yöntemlerine çekmiştir. Bu noktada, çalışmamızın amacı, denizde zapt ve müsadereye ilişkin örf ve adet hukuku kuralı karakterindeki klasik hukuk kurallarının modern dönem devlet uygulamaları ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde görünümünü ortaya koymaktır. Although seizure and confiscation at sea occurred in context of special wars that were subject to special-reprisals, it has been applied as a method of war during the naval wars especially through privateering since nation-states aroused. Special hostilities that existed since the Middle Ages, sea piracy and, excessive applications of privateering until the middle of the 19th century have created turbulent conditions that prevent the freedom of maritime trade. In this sense, it is seen that letter of marque and reprisal and prize courts have been resorted to prize law since the 13th century. Prize law, which regulates seizure and confiscation procedures at sea, is in form of custom rules that became evident in the 18th and 19th centuries. As a result of the states failure to comply with the prize law, or their misinterpretation during two world wars, applicability of these rules to the modern period wars or even the present existence of these rules became a matter of doubt. Prize Law has never played an important role in armed conflicts like the period before 1945. At this point, the most important event, attracted the international attention to this issue is the tanker wars occurred during the Iran-Iraq War. Purpose of this thesis is to reveal the present-day view of the classical customary laws that regulate prize law, according to the present day state practices and international law.