Niyâzî-i Mısrî'nin Dîvânı'nda ilâhî âşk kavramı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATMA KÜBRA MİNNET

Danışman: MUSTAFA AŞKAR

Özet:

Çalışmamızda tasavvuf tarihine yön vermiş olan aşk kavramını XVII. yüzyıl'ın en önemli mutasavvıflarından olan Niyâzî-i Mısrî örneği üzerinden incelemeye çalıştık. Bu bağlamda Niyâzî-i Mısrî'nin aşk konusundaki fikirlerini tespit ederken Divân'ını çalışmamızın ana kaynağı olarak seçtik. Mısrî'ye göre aşk, yaradılışın temel unsurudur ve bu görüşünü Divân'ında daha çok vahdet-i vücutçu bir tavırla açıklamıştır. Ona göre aşk, tıpkı Allah gibi başlangıçsız ve sonsuzdur. Yaradılışın temeli de aşka dayanmaktadır. Ancak gerçek bir âşık olmak kolay değildir ve kişi bu yolculukta pek çok güçlükle de karşılaşacaktır. Bu güçlükler de Allah'ı çokça anmak, Hz. Muhammed'in izinden giderek O'nun buyruklarına uymak, mâsivâyı terk etmek, bir şeyhe intisap etmek, en önemlisi de vahdet-i vücut düşüncesini anlayıp kişinin Allah'ı kendisinden ayrı bir varlık olarak görmemesiyle aşılacaktır. Kısacası O'nun söylemiyle, derdin de dermanın da bir olduğun anlayan sâlik aradığını bulmuş demektir. Niyâzî-i Mısrî'de aşkın mahiyetini anlamak, aslında bir bakıma hem İbnü'l Arâbî'yi hem Mevlânâ Celâleddin Rûmî'yi hem de Yunus Emre'yi anlamak demektir. Mısrî'nin ilâhî aşk düşüncesi bu üç değerli mutasavvıfın görüşlerinin harmanlanmış halidir. In our study, we tried to analyse the concept of love, which shaped the history of sufism, through the case of Niyâzî-i Mısrî, who is one of the most important sufis of 18th century. In this context, we chose his Divân as our main source of our study while establishing ideas of Niyâzî-i Mısrî about love. According to Mısrî, love is the fundamental element of creation, and in his Divân, he explained his opinion mostly in a wahdat al-wujud manner. According to him love is sempiternal like God. Fundamental of creation also depends on the love. Nevertheless, it is not easy to become a real lover and one will also encounter many difficulties during this journey. These difficulties will be overcome by regularly remembrance of God, following the prophet Muhammad's way and obeying His commandments, leaving masiwa, becoming affiliated with a sheikh, and last but not least by understanding of wahdat al-wujud idea and by ignoring seeing oneself as a separate entity from God. Shortly, in line with His rhetoric, salik who understands that trouble and relief are the same is the one who found the thing that he or she is looking for. Understanding the nature of love in Niyâzî-i Mısrî, in fact, is a way to understand İbnü'l Arâbî, Mevlânâ Celâleddin Rûmî, and Yunus Emre. Mısrî's Divine Love idea is the blended form of these three precious sufis' ideas.