Postmodern müze pratikleri bağlamında Gertrude Steın'ın stüdyosu ve sanat müzeciliği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: KEMAL BARIŞ İLBİ

Danışman: Ceren Güneröz

Özet:

Günümüzde müzeler sergileme ve sunum tekniklerini, yaklaşımlarını, uygulama pratiklerini yeni sanatın üretildiği ortamlara, çağımıza uygun hale getirmeye çalışmaktadır. Uluslararası Müzeler Konseyi tarafından hazırlanan çağdaş müze tanımında müzenin, somut ve somut olmayan mirası araştıran, toplayan, koruyan, yorumlayan, sergileyen ve toplumun hizmetinde olan, kâr amacı gütmeyen, kalıcı bir kurum olduğu vurgusu yapılmıştır. Müze yeni tanımıyla işlevlerini de güncellemekle birlikte halka açık, erişilebilir ve kapsayıcı kurumlar olarak, çeşitliliği ve sürdürülebilirliği teşvik etmekle yükümlü hale gelmiştir. Eğitim, eğlence ve bilgi paylaşımı için çeşitli deneyimler sunmak; etik, profesyonel olarak ve toplulukların katılımıyla çalışmak ve beraberinde ziyaretçi ve izleyiciyle iletişim kurmak müzelerin sorumluluk üstlendiği işlevler olarak tanıma eklenmiştir. Bu bağlamda değişen tanımla birlikte müze ziyaretlerinin içeriği ve ziyaretçilerin beklentilerinde de önemli değişimler meydana gelmeye başlamıştır. Bireysel tecrübeler haline gelmeye başlayan müze ziyaretleri yeni tanımla birlikte gündeme gelen bu beklentiye uygun oluşturulan, postmodern müze kıstaslarından "kapsayıcılık", "paylaşarak öğrenme" gibi ilkelerin odağa alınarak kurgulandığı ve sunulduğu sergilerle hayat boyu öğrenmeyi destekleyecek deneyimler haline gelmektedir. Bu araştırmada, Amerikalı yazar Gertrude Stein'ın "ilk modern sanat müzesi" olarak nitelendirilen stüdyosu çağdaş mikro müze kavramı üzerinden ele alınmıştır. Bu bağlamda yurt dışında ve Türkiye'de, Gertrude Stein'ın "salon-stüdyo modeli" merkez alınarak düzenlenip, kapılarını izleyicilere açacak, kültürlerarası iletişimi cesaretlendirici, çeşitliliğe açık müze örnekleri araştırılmıştır. Salon – stüdyo modeline içerik bağlamında uygun olabileceği düşünülen İstanbul'daki Adam Michiewicz Müzesi, Doğançay Müzesi, Orhan Kemal Müzesi ve Ara Güler Müzesi incelenmiş, ele alınan yurt dışı örneklerle birlikte değerlendirilerek salon-stüdyo modelinin yaygınlaştırılmasının, postmodern müze kavramına ve çağdaş müze uygulamalarına ne şekilde katkı sağlayacağı tartışılmıştır.