Muş ilinde kültür turizmi potansiyelinin coğrafi yönden değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2007

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HASAN SAYILAN

Danışman: MEHMET SOMUNCU

Özet:

Arastırma sahası, Dogu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Murat-Van Bölümünde yer almaktadır. Doguda Bitlis ve Agrı, batıda Bingöl, güneyde Diyarbakır ve Batman, kuzeyde ise Erzurum illeri ile çevrili olan Mus ili, Van gölü'nün kuzeybatısında yer almaktadır. Mus, Transkafkasya ile Mezopotamya arasındaki yol üzerinde, Toros ve Antitorosların arasında, önemli birer geçis noktası olan Elazıg ve Malatya sehirleri ile birlikte bulunmaktadır. Mus ili sınırları içinde yer alan Murat nehri, Malazgirt ve Bulanık geçitlerinin yardımıyla Mus ovasını kuzeye, Transkafkasya bölgesine baglamaktadır. Nitekim Van gölünden Mus ovası'na geçis de güneybatıdan yapılmaktadır. Mus ovasının batısından Murat nehri boyunca gidildiginde Malatya'ya ve Fırat nehrine ulasılır. Aynı yolu takip ederek ve Bitlis geçidini kullanarak güneye ve doguya da gitmek mümkündür. Tarihi süreçte Malatya-Elazıg-Mus ve Agrı koridoru, Çoruh-Kelkit ve Kars-Erzurum-Erzincan-Sivas arası koridorundan gelis-gidis açısından daha müsait olmustur. İste bu stratejik konumu nedeniyle Mus'un Türkiye'nin kültürel tarihi açısından önemli bir yeri vardır. Çünkü Dogu Anadolu'da Transkafkasya, Batı İran, Anadolu ve Mezopotamya'nın kesistigi bir nokta yer alır. Yörede izleri olan medeniyetlerin silsilesi M. Ö. 6000 yıllarına tarihlenen Halaf kültürü ile baslar ve Erken Tunç Çagı, Demir Çagı, Urartu dönemi, Roma - Helenistik dönem, Bizans dönemi, Selçuklu dönemi ve Osmanlılar seklinde devam etmistir. İlde bu medeniyetlerin izlerini tasıyan çok sayıda maddi kültür varlıklarına rastlanılmaktadır. M.Ö.'ki yıllara ait olan höyük yerlesmeleri, nekropoller ve antik kent yerlesmeleri gibi arkeolojik sit alanları bulunmaktadır. Yine Hıristiyanlık kültürel mirasını yansıtan çok sayıda manastır ve kilise bulundugu gibi çok sayıda Türk-İslam eserleri de bulunmaktadır. Bu açıdan degerlendirildiginde, arastırma sahasının kültürel turizmde önemli bir destinasyon oldugu söylenebilir. Türk tarihinin en büyük zaferi olan ve Anadolu'nun Türklesmesini saglayan, '1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nin yapıldıgı Mus ili, kültürel turizmin yeni gelisen alt dalı olan 'savas alanı (askeri) turizmi' açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Kültürel turizm potansiyeli açısından bakıldıgında, arastırma sahasında tarihsel ve folklorik degerler öne çıkan çekiciliklerdir. Arastırma sahasında 2 adet kentsel sit, 13 adet arkeolojik sit ve 45 adet ise tarihi ve dini yapı, Kültür ve Turizm Bakanlıgı tarafından tescillenmistir. Ancak bunların dısında tescillenmeyi bekleyen çok sayıda maddi kültürel çekicilik vardır. Öte yandan geleneksel evler, geleneksel el sanatları, yeme – içme kültürü, dil ve özel günler, arastırma sahasındaki Mus ve Malazgirt gibi yerlesmelerin, fiziksel görünümlerinin kültürel peyzaja dönüsmesini saglayan unsurlar olmustur. Açıklamalar ısıgında yukarıda belirtilen potansiyelin daha iyi degerlendirilebilmesi için bazı hususların dikkate alınması gerekmektedir. Öncelikle, arastırma sahasını kapsayan bir turizm yönetim kurulu olusturulmalıdır. Turizm altyapısının, turistik ihtiyaca cevap verecek sekilde düzenlenmesi ikinci asamayı olusturmaktadır. Öte yandan söz konusu kurul tarafından pazarlama stratejilerinin belirlenmesi gerekir. Bunun için de, arastırma sahasına uygun bir imaj ve marka olusturulması, hitap edilecek turizm pazarının belirlenmesi, hedef pazar tiplerinin saptanması, tanıtım programının ortaya konması, turizm bilgi hizmetlerinin saglanması önemli konular arasındadır. Ancak bütün bunların yapılabilmesi kültürel varlıkların korunmasına yönelik önemlerin alınmasına baglıdır. Bu yüzden ilk asamada il'e acilen bir müze kazandırılmalıdır. Ayrıca turizmin basarılı olabilmesi için, var olan kültürel çekiciliklerin, degisen turizm anlayısına göre ve bunlara birer turistik ürün özelliginin kazanılması da gerekir. Bu baglamda, zengin kültürel ögelerin turistler için deneyimsel tüketime uygun hale getirilmesi de bir zorunluluktur.