Metabolik sendromun belirginleştiği vücut kitle indeksi sınırı nedir?


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: TUBA PEKACAR

Danışman: PELİN BİLİR

Özet:

Amaç:Çocukluk çağı obezitesindeki artışa paralel olarak Tip 2 diyabet, metabolik sendrom (MetS), hipertansiyon gibi daha çok erişkinlerde görülen kronik hastalıklar, bu yaş grubunda da önemli bir sorun haline gelmiştir. Obezite ile MetS arasındaki bu yakın ilişki kabul edilse bile obez çocukların hepsinde MetS gelişmemesinin nedeni henüz tam açıklığa kavuşturulamamıştır. Obezite ile ilgili morbiditeler daha çok yağ dağılımı ile ilişkili görünmektedir. Ancak çoğu MetS tanımında yer alan, vücut kitle indeksi (VKİ) vücuttaki yağ dağılımını göstermemektedir. Bu nedenle yağ oranını ve yağ dağılımını diğer yöntemlerle değerlendirmek önem kazanmaktadır. Bel çevresi ölçümleri ve bioelektrik impedans analizi (BIA) metabolik ve kardiyovasküler risk faktörlerinin bir göstergesi olan vücut yağ oranı artışının ve dağılımının saptanmasında, çocuklarda kullanılabilecek umut verici yöntemler olarak görülmektedir. Çalışmamızda kiloluluk yakınması ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi polikliniğine başvuran olgularda obezite sıklığının ve kilolu-obez çocuklarda da MetS sıklığının araştırılması, çocukluk çağında, VKİ obezite derecesinde artmadan da vücut yağ oranlarında oluşan değişikliklerle MetS riskinin oluşup-oluşmadığının gösterilmesi, MetS riskinin hangi VKİ persantilinde oluşmaya başladığı ve MetS riskini asıl artıran faktör olan santral yağ dağılımının göstergesi olarak erişkinlerde kullanılan bel-kalça çevresi ölçümlerinin çocuklarda da kullanılabilirliğinin olup olmadığının gösterilmesi amaçlanmıştır. Böylelikle erken tanı ile MetS açısından riskli bireylerin belirlenmesi, sağlıklı yaşam önlemlerinin MetS gelişmeden alınması veya daha ileri olgularda erken tedavi ile sağlıklı erişkin yaşamın sağlanması hedeflenmiştir.Hastalar ve Yöntem:Bu prospektif çalışma ile Kasım 2007 - Ekim 2008 tarihleri arasında, 7-18 yaş grubunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bölümüne kiloluluk yakınması ile başvuran çocuklarda yapılmıştır. Değerlendirdiğimiz kronik sistemik hastalığı olmayan 191 olgunun, alınan kan örnekleri ile lipid profilleri, glukoz metabolizmaları değerlendirilmiştir. Olguların tamamı Tanita BC 418 ile tartılmıştır. Boy, kilo, bel çevresi ölçümleri yaş grubuna ve cinsiyete uygun olarak Türk Çocuğu normallerine göre değerlendirilmiştir. Fizik muayeneleri sırasında yapılan pubertal değerlendirmeleri, tansiyon arteriyel ölçümleri ve akantozis nigrikans varlığı denetimi sonuçları kayıt edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen ailelerden, ailelerin MetS açısından sağlık durumunun denetlendiği, çocuğun beslenme ve fiziksel aktivite düzeyinin değerlendirildiği anketleri doldurmaları istenmiştir.Olguların tamamı beş farklı MetS tanım kriterine göre MetS sıklıkları; MetS'un farklı VKİ grubundaki sıklıkları; VKİ - vücut yağ oranı - lipid profili - açlık kan şekeri (AKŞ) - açlık insülin - insülin direnci indeksi (IRHOMA - Homeostasis Model Assesment of Insulin Resistance) - kan basıncı arasındaki ilişkiler; MetS varlığı ile puberte, cinsiyet, bel/kalça çevresi oranı, bel çevresi, bel/boy oranı, akantozis nigrikans, vücut yağ oranı, aile öyküsü (aterosklerotik kalp hastalığı, diabet, hipertansiyon, dislipidemi) arasındaki ilişki; bel/kalça çevresi ile MetS tanı parametreleri arasındaki ilişki açısından değerlendirilmiştir.Bulgular:Çalışma grubumuzdaki 21 olgu %85-90 VKİ grubunda, 47 olgu %90-95 VKİ grubunda, 123 olgu >%95 VKİ grubunda yer almaktadır. Araştırma grubunun tamamında beş farklı MetS tanım kriterine göre bakıldığında MetS sıklığının, %18.3 - %40.8 arasında; VKİ gruplarına göre bakıldığında ise kendi gruplarındaki total olgu sayısına göre VKİ %85-90 grubunda %0 - %14.3, VKİ %90-95 grubunda %0 - %31.9, VKİ %95 üzeri grubunda da %28.5 - 51.2 arasında değiştiği saptandı. Çalışmada, puberte, akantozis nigrikans varlığı, bel/kalça çevresi oranında artış, vücut yağ oranında artış, yetersiz fiziksel aktivite, dengesiz beslenme öyküsü, MetS için risk faktörleri olarak bulundu. Vücut kitle indeksi artıkça, açlık insülinin, IRHOMA'nın, sistolik kan basıncının, çok düşük dansiteli kolesterolün (VLDL), trigliseritin (TG) istatiksel olarak anlamlı şekilde arttığı (VLDL için p:0.001, diğerleri için p: 0.000) ve VKİ arttıkça AKŞ/açlık insülin oranının, yüksek dansiteli kolesterolün (HDL) istatiksel olarak anlamlı şekilde düştüğü görüldü (p:0.000). Bu saptanan ilişkiler arasında en kuvvetli ilişkiler sırasıyla VKİ ile total vücut yağ oranı arasında (r:0.589, p:0.000), VKİ ile açlık insülin (r: 0.477), IRHOMA (r: 0.466) ve AKŞ/açlık insülin oranı (r: -0.484) arasında saptandı. Total vücut yağ oranındaki artışla VKİ, total kolesterol, trigliserit, açlık insülin, IRHOMA'nın arttığı, AKŞ/açlık insülin oranının azaldığı gösterildi. Metabolik sendrom kriter4'ün kendi tanımlayıcı parametrelerinden biri VKİ yerine bel/kalça çevresi olduğu için bu kriterlere göre VKİ-MetS riski arasındaki ilişki değerlendirilebildi. Vücut kitle indeksinin %95 üzerinde olmasının MetS riskini 4.93 kat (CI %95: 1.35-18) arttırdığı bulundu (p: 0.016). Türk normallerine göre bel çevresi %90 üzerinde olan (188/191: %98.4) olguların %28.7'sinde MetS saptandı; MetS olanlarınsa hiçbirinin bel çevresi Türk normallerine göre %90 altında değildi. Ancak bu durum istatiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Çalışmamızın sonucunda total vücut yağ oranındaki artışla birçok MetS tanı kriteri arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Her ne kadar çalışmamızda, MetS riskinin, VKİ %95 üzeride olduğunda istatiksel olarak anlamlı şekilde arttığını (p:0.015 r:4.9 CI%95: 1.35-18) göstermiş olsak da, VKİ %85-90 olan grupda da MetS saptanan olgularımız yer almaktadır.Sonuç:Araştırmamızda elde ettiğimiz sonuçlara göre MetS riskini saptamak ve izlemek için, hastaları BIA ile değerlendirmenin faydalı olabileceğini düşünmekteyiz ve eğer MetS tanısı için VKİ'nin kullanılacaksa, VKİ cut-off değerinin 95 persantil ve üzeri yerine, 85 persantil ve üzeri olarak alınmasının, sınırdaki olguların atlanmasını önleyebileceği görüşündeyiz. Daha büyük çalışmaların yapılması ve Türk Çocuğu yağ normallerinin çıkarılması, gerçek MetS riskini taşıyan olguların belirlenmesinde daha faydalı olabilir. AbstractObjective:Parallel to the childhood obesity, some chronic diseases such as Type 2 Diabetes, Metabolic Syndrome (MetS), hypertension that are mostly seen in adults have become a major problem in children. Although this close relationship between MetS and obesity is accepted, it is not clear why all obese children do not have MetS. Morbidities associated with obesity are mostly related to the body?s fat distribution, but Body Mass Index (BMI), which is a criteria in MetS, does not show the body?s fat distribution. Because of this it is important to evaluate body?s fat balance with other techniques. Abdominal perimeter measurements and Bioelectrical Impedance Analysis (BIA) are promising methods that can be used in children to measure the increase in body?s fat balance, which is an indication of high cardiovascular and metabolic risks. The aim of this study is to find the obesity and accordingly MetS frequency in these children, who have applied Ankara University Faculty of Medicine Department of Pediatric Endocrinology with the complaint of being overweight, to understand whether or not MetS risk appears without an increase in BMI, but only with changes in body?s fat balance, to determine at which BMI value does the MetS risk appear first and to show whether or not it is appropriate to use the waist and hip perimeter measurements, which are used to estimate MetS risk in adults, in children. Consequently, the aim is to determine children who have MetS risk at the right time, to take precaution before it is diagnosed an in further cases, to provide a healthy lifespan with on time treatment.Materials and Methods:This prospective study takes place between November 2007 and October 2008. It examines children between the ages 7-18, who have applied Ankara University Faculty of Medicine Department of Pediatric Endocrinology with the complaint of being overweight. From the blood samples of the 191 children, who do not have any chronic systemic diseases, lipid profiles and glucose metabolisms were studied. All of them were weighed with Tanita BC 418. Height, weight and waist perimeter measurements were evaluated with the age group and sex, according to the Turkish Child Standards. The pubertal evaluation during the physical examination, arterial blood pressure measurements and existence of acantosis nigrikans were recorded. The families of the children, who took place in the study, were asked to fill out a public survey, which investigated the family members? health condition from MetS? point of view and physical activity states.All of the cases were evaluated according to the five different MetS diagnostic criteria MetS frequency; MetS frequency in different BMI groups; BMI relations with body?s fat balance - lipid profile - pre-prandial blood glucose - pre-prandial insulin - insulin resistance index (IRHOMA- Homeostasis Model of Insulin Resistance) - different blood pressure values; relationship between MetS existence and puberty, sex, waist/hip perimeter proportion, acantosis nigrikans, body?s fat balance and family history (atherosclerotic heart disease, diabetes, hypertension, dislipidemia).Results:In our study group, 21 cases were in 85-90%BMI group, 47 in 90-95%and 123 in over 95%. In the whole study group, according to the five different diagnostic criterias of MetS, the frequency of MetS has changed between 18.3-40.8%; when looked at the BMI groups, according to their total case numbers, in the BMI 85-90%group 0-14.3%, in the BMI 90-95%group 0-31.9%and in the BMI over 95%group 28.5-51.2%respectively. In the study, puberty, existence of acantosis nigrikans, increase in waist/hip perimeter proportion, increase in body?s fat proportion, not enough physical activity, history of unbalanced eating habits are found to be risks for MetS. It is also understood that, when BMI increases, pre-prandial insulin, IRHOMA, systolic blood pressure, very low density lipoprotein (VLDL) and triglycerides (TG) also statistically increase (for VLDL p:0.001, for others p:0.000) and when BMI increases, pre-prandial blood glucose / pre-prandial insulin proportion and high density lipoprotein (HDL) statistically decreases (p:0.000). Between these relationships, the most meaningful ones are between BMI and total body fat (r: 0.589, p: 0.00), BMI and pre-prandial insulin (r: 0.477), IRHOMA (r: 0.466), pre-prandial blood glucose and pre-prandial insulin (r:-0.484) respectively. With the increase in total body lipids; BMI, total cholesterol, triglycerides, pre-prandial insulin, as well as IRHOMA increases, while pre-prandial blood glucose / pre-prandial insulin proportion decreases. Because one of the diagnostic criterias of MetS is waist/hip perimeter instead of BMI, the relationship between BMI and MetS risk was evaluated accordingly. BMI being over 95%increases the MetS risk 4.93 times (CI 95%:1.35-18) (p: 0.016). According to Turkish standards, in 28.7%of the cases who had a waist perimeter over 90%(188/191: 98.4%) had also MetS. Likewise none of the MetS patients had a waist perimeter less than 90%. But this relation was not statistically meaningful (p>0.05). As a result, in our study a meaningful relationship between the increase in body?s fat proportions and a lot of MetS? diagnostic criterias. Although we have shown in our study that the MetS risk statistically increases when BMI is over 95%(p: 0.015 r: 4.9 CI 95%:1.35-18), we have cases in the group with BMI between 85-90%.Conclusion:According to our results, we suggested that BMI is useful metod to determine fat proportion, it will be convienent to use BIA to determine MetS risks and to observe the progress of the disease and if BMI is used in the diagnosis of MetS, the cut-off value should be 85%and above, instead of 95%, so that the cases at the border are not missed. Larger studies and Turkish children fat proportion normals will be more helpful to differentiate the real carriers of MetS risk patients.