Gilles Deleuze felsefesinde özne-oluş'un ontolojik tasarımı


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: KUDRET ARAS

Danışman: ERDAL CENGİZ

Özet:

Bu tez çalışmasında Gilles Deleuze’ün sağduyu ve ortak duyuya dayalı olarak ortaya konulan “kurucu” ve “genel” özne düşüncelerini hangi açılardan eleştiriye tabi tuttuğu incelenerek kendi olay felsefesi içinde ortaya çıkan özne-oluş düşüncesi ortaya konulmuştur. Bu amaçla öncelikle Deleuze’ün uDescartes, Kant ve Husserl’de bulunan cogito düşüncelerini eleştirisi ve kendisinin bu düşünceler karşısında ortaya koyduğu olay düşüncesi içinde yer alan özne anlayışının genel özellikleri ortaya konulmuştur. Deleuze’ün“özne-oluş” düşüncesinin gelişim seyrini incelemek açısından onun Hume ve Bergson felsefeleri üzerine yaptığı çalışmalara geniş yer verilerek, “özne”nin Deleuze’ün “aşkın ampirizm” düşünce yapısı içindeki yeni yeri irdelenmiştir. Bundan sonra Delueze’ün Ayrım ve Yineleme ve Anlam’ın Mantığıeserlerinde geliştirdiği ayrım, yineleme, çokluk, olay, oluş, sorun ve paradoks kavramları etrafında geliştirdiği bireyleşme düşüncesi incelenmiştir. Deleuze,Oluş’un sorunsal ve paradoksal durumuna dair bir düşünce geliştirerek,özne-oluşu ya da bireyleşmeyi de bu durumun çözümsel sürecindeki oluşum olarak değerlendirir.Özne, bu süreçten arta kalan tortu olarak sürekli oluşum içindedir.Deleuze tüm bu düşünceleri, zamana bağlı sentez düşünceleri üzerine yaptığı eleştirel ve yenileyici bir bakış açısıyla daha somut bir hale getirir. Böylece o, “Ben”in parçalanması sürecini daha ileri noktalara taşımış ve bengi dönüş düşüncesi ile birlikte de öznenin yaratıcı yönüne de vurguda bulunmuşturAbstractThis study bring to show how Gilles Deleuze critisized the ideas of ‘founder’ and ‘general’ subjects based on good sense and common sense and the idea of becomingsubject emerging within its own philosophy of the Event. For this aim, Deleuze’s critics on Descartes, Kant and Husserl’s idea of cogito and the basic characteristics of Subject concept, one aspect of the incident idea that he put forward as opposed to these ideas, are primarily suggested in the study. In order to investigate the development process of Deleuze’s becoming-subject idea, the studies that he carried out on the philosophies of Hume and Bergson have been enormously presented and the new role of Subject in Deleuze’s frame of mind related to ‘transcendent empiricism’ has been investigasted. And then the idea of individualisation based on the concepts of difference, repetition, event, becoming, problem and paradox that Deleuze introduced in the works of Difference and Repetition and Logic of Sense has been examined. Deleuze came up with an idea related to problematic and paradoxical stituation of Existence and regarded becoming-subject or individualisation as the formation during the analytical processs of this situation. Subject still continues to exist at the end of this process and is constantly involved in formation. Thanks to the critical and innovative perspective on the ideas of synthesis based on time, Deleuze made these ideas more concrete. Thus, he developed the process of dissolution of “I”and also put an emphasis on the creativity of the subject along with the idea of eternal recurrence.