Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÇETİN KAPLAN
Danışman: NEŞE ÖZDEN
Özet:Albay Şefik Aker'in faaliyetlerini konu alan bu çalışmamızda amacımız, Türk İstiklal Harbi'nde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu yolunda büyük hizmetleri olan ancak tarihin tozlu raflarında kaybolmuş bu şahsiyetin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki hak ettiği yerini ortaya koymaktı. Albay Şefik Aker, Harp Okulu'ndan 1896 da teğmen olarak mezun oldu. 1896 yılında başlayan Osmanlı-Yunan Savaşı'na katıldı. Bu savaşta sergilediği başarılardan dolayı üsteğmenlik rütbesini atlayarak yüzbaşı oldu. İtalyanların Trablus'a asker çıkartması üzerine Debre'de İtalyanlara karşı savaşan yerel halkla beraber savaştı. Balkan devletlerinin birleşerek Osmanlı Devleti'ne savaş açması üzerine başlayan I. Balkan ve II. Balkan Savaşları'nda bulundu. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf Devletlerince açılan Çanakkale Cephesinde Arıburnu mevkiinde 27'nci Alay Komutanı olarak bulundu. Bu mevkide İtilaf Devletleri'nden İngiltere'ye ait Anzak Birliklerinin 24 Nisan 1915 tarihindeki kara çıkarmasına kumandanı olduğu 27. Alay ile beraber ilk müdahalede bulundu. Anzakların püskürterek sahile geri çekilmesini sağladı. Mustafa Kemal (Atatürk) Bey'in Liman Paşa tarafından Anafartalar Kumandanı olarak atanmasından sonra Mustafa Kemal Bey, makamını 19'uncu Tümen kumandanı olarak vekaleten Şefik Bey'e bıraktı. Şefik Bey, bu makamda Çanakkale Cephesi kapanana kadar kaldı. Avusturya-Macaristan'ın Galiçya'da Ruslar karşısında aldığı mağlubiyetler sonrasında Almanya, Osmanlı Devletinden asker yollamasını talep etti. Bu talep üzerine Osmanlı Devleti tarafından oluşturulan 15. Kolorduya bağlı, 19. Fırka kumandanı olarak Galiçya Cephesi'ndeki muharebelere katıldı. Şefik Bey, bu cephede Ruslara karşı kazanılan başarılarda katkıda bulunmasından dolayı Almanya, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı Devleti tarafından madalyalar aldı. Yarbay rütbesinden albaylığa yükseltildi. Galiçya Cephesi'nden sonra İzmir Asker Alma Dairesi'ne atanan Şefik Bey, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra işgale uğrayan Aydın, Antalya ve yörelerinde 57'nci Fırka Kumandanı olarak bulundu. Millî Mücadelenin başlamasından sonra ise bu bölgede işgale karşı Kuvâ-yı Milliye gruplarının oluşmasında ve desteklenmesinde katkıda bulundu. Şefik Bey, İtalyanların 57. Fırka mıntıkasında yapmaya çalıştığı işgalleri kabullendirme çalışmalarına ve yeni yerleri işgal amacıyla yaptığı keşiflere müdahalede bulunarak engelledi. Aydın'ın ve Nazilli'nin Yunanlılardan geri alınmasından sonra aldığı tedbirlerle olası taşkınlıkların önüne geçti. Şefik Bey, Denizli Hadisesi olarak bilinen ve Sökeli Ali Efe ile arkadaşlarının öldürülmesi sonrasında Denizli'ye gelen Demirci Mehmet Efe ve adamlarının intikam almalarını engellemeye çalıştı. Denizli halkını olası kötü gelişmelerden, Denizli'yi de yakılmaktan kurtardı. Şefik Bey, 1920 tarihinde Konya ayaklanması nedeniyle teşkil edilen Takip Müfrezesi'nin başında ve Millî Savunma Bakanlığı'nın Antalya'da İtalyanlardan silah ve cephane tedarikine ait işlerde görevlendirildi. 1921'de Antalya ve Çevresi Komutanlığını yaptı. Millî Mücadelenin 1918-1922 yılları arasını kapsayan mütareke döneminde mücadele eden Şefik Bey, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde çeşitli görevler üstlendikten sonra 25 Şubat 1931'de emekliye ayrıldı. Emeklilik zamanlarında hatıralarını yazarak geçiren Şefik Bey, 6 Şubat 1964'te vefat etti. Our aim in this study is a lost figure in the dusty shelves of history to reveal the place that he deserves in the history of the Republic of Turkey which is about the activities of Colonel Şefik Aker, in the Turkish War of Independence, the great services towards the establishment of the Republic of Turkey. Colonel Sefik Aker graduated from the War College in 1896 as a lieutenant. He participated in the Ottoman-Greek War that began in 1896. He became a Captain by skipping the rank of Lieutenant for his accomplishments in this war. He fought with local people against the Italians when the Italians' troops landed in Tripoli. He was in the Balkan Wars I. and II, upon of the Balkan states joined the war on the Ottoman Empire. With the start of World War I, he was found as the 27th Regiment Commander in Arıburnu on the Çanakkale Front which was opened by the Entente States. In this location, the 27th Regiment, which he was the commander, he made the first intervention with the Anzac Units belonging to the Allied Powers on the land landing on 24 April 1915. He repelled the Anzac and retreat them to the coast. After Mustafa Kemal Atatürk was appointed as the Commander of Anafartalar by Liman Pasha, Mustafa Kemal left his office to Şefik Bey as the deputy commander of the 19th Division. Şefik Bey stayed in this office until the Çanakkale Front was closed. After Austria-Hungary defeated by the Russians in Galicia, Germany demanded from Ottoman Empire to send the troops. Upon this request, he participated in the battles of the Galician Front as the commander of the 19th Devision, which belonged to the 15th Corps formed by the Ottoman State. He received medals from Germany, Austria-Hungary and the Ottoman Empire for his contribution to the achievements against the Russians on this front. He was promoted from Lieutenant Colonel to Colonel. After the Galician Front, Sefik Bey who was appointed to the Izmir Recruitment Office, was occupied as a Commander of the 57th Division in Aydın, Antalya and its region after the signing of the Armistice of Mondros. After the start of the National Struggle, he contributed to the formation and support of the National Forces against the occupation in this region. Şefik Bey, intervened and prevented the Italians trying to do invasion of occupations acceptance in the area of the 57th Division districts and the discoveries in order to occupy new places. After taking back Aydın and Nazilli from Greeks he took precautions against any possible undesired events in these areas. Şefik Bey tried to prevent Demirci Mehmet Efe and his men wo came to Denizli tried to take the revenge of murder of Sökeli Ali Efe and his friends and as it was known Denizli event. He saved the people of Denizli from possible bad events and Denizli from being burned. Şefik Bey, in 1920, he was assigned at the head of the tracing union, which was formed due to the Konya uprising and work for the Ministry of Defense in Antalya to supply of weapons and ammunition from Italians. In 1921, he was the commander of Antalya and its environs. Şefik Bey, who fought during the period of the Turkish National War between 1918-1922, he retired at February 25, 1931 after he held various positions of the newly founded Republic of Turkey. Şefik Bey, who spent his retirement writing his memories and died on 6 February 1964.