Kadı Siraceddin el-Urmevî'nin metafizik anlayışı ve "Beyânû'l-Hakk" eserinin tahkiki ve incelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: NİLÜFER ÖZTÜRK KOCABIYIK

Danışman: İBRAHİM MARAŞ

Özet:

Araştırmamız öncelikle Kadı Siraceddin el-Urmevî'nin Beyanû'l-Hakk eserinin tahkikini konu edinmektedir. Bu bağlamda da adı geçen eserin incelenmesi ve Urmevî'nin metafizik anlayışı üzerine kurulmuştur. Tahkik ile eserin günümüze kazandırılması amaçlanmış ve bu bakımdan eserin tamamı bu çalışmaya dâhil edilmiştir. Tezimizin diğer iki kısmını teşkil eden inceleme ve metafizik anlayışı ise üç ana bölüme ayrılarak ele alınmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde Urmevî'nin Beyanû'l-Hakk'ta ele aldığı mantık kısmının incelenmesi ortaya koyulmuştur. Mantık, felsefî kelam ekolünün önemle üzerinde durduğu bir alet ilmidir. Mantık bilmeyenin ilmine güvenilmeyeceği görüşü hakimdir. Aynı şekilde Urmevî'nin mantık anlayışında da bu görüşlerin karşılığı bulunmakta ve bu görüşler çerçevesinde şekillenmektedir. Araştırmamızın ikinci bölümünde ise, Urmevî'nin ve onun bağlı olduğu ekolün kitap sistematiğinde cevherler başlığı altında ele alınan fizik kısmı incelenmiştir. Fiziki olarak beş cevherin olduğunu ifade eden Urmevî, bu konuda İbn Sînâcı görüşe daha yakın durmaktadır. Ayrıca Urmevî bu başlık altında fizikte, İslam düşüncesinde ifade edildiği şekliyle tabiîyyatta, ele alınan bütün konulara değinmektedir. Son bölümümüzde Urmevî'nin metafizik anlayışını ortaya koymadan önce onun bağlı olduğu ekol hakkında bilgi verildi. Daha sonra Urmevî'ye göre metafiziğin konusunun ne olduğu üzerinde duruldu ve onun bu konuda hangi felsefî görüşü benimsediği ortaya konulmuş oldu. Urmevi tarafından metafizik kavramların ve arazların ele alınmasının da zaman zaman felsefî zaman zaman da kelamî olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim Urmevî bir konuda felsefî düşüncenin ortaya koymuş olduğu fikri benimserken aynı konuda farklı bir başlık altında kelamın kabul ettiği görüşü savunmaktadır. Eserin birçok noktasında Urmevî'nin bu tutumunu görmek mümkündür. Our research primarily focuses on the acsertation/edition of Qadî Sirâj al-Din Urmawi's work Bayân al-Haqq. Hence in this context, it is based on the examination of the mentioned work and Urmawi's understanding of metaphysic. By verification, it is aimed to bring the work to the present day and in this regard, the entire book has been included in this study. The examination and understanding of metaphysic, which constitute the other two parts of our thesis, has been divided into three main chapters-parts. In the first chapter of our study, the analysing of the logic part that Urmevî handles in Bayân al-Haqq is presented. In the first part of our study, the examination of the chapter of the logic that Urmevî discusses in Bayân al-Haqq is presented. Logic is a tool science that philosophical school of kalam strongly emphasizes. There is a prevalent opinion that a person who does not know logic. His knowledge cannot be trusted. Likewise, Urmevi's understanding of logic is similar to these views and is shaped within the framework of these views. In the second part of our research, the physics which in the book systematic of Urmevi and the school he is affiliated with under the title of substance was examined. Stating that there are five substance physically, Urmawî stands closer to Ibn Sînâ's view on this issue. Also Urmawi discusses all the issues under this title which discussed in physics, in Tabiîyyat as stated in Islamic thought, In our last chapter, before presenting the metaphysical understanding of Urmawi, information was given about the school he was affiliated with. Afterwards, it was focused on what the subject of metaphysics was according to Urmevî and which philosophical view he adopted on this subject was revealed. It is possible to say that the handling of metaphysical concepts and accidents-issues by Urmawi was sometimes philosophical and sometimes kalamî. As a matter of fact, while Urmawi adopts an idea put forward by philosophical thought on a subject, on the other hand he defends the view accepted by kalam under a different heading on the same subject. In many parts of the book, it is possible to see this attitude of Urmawi.