Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2017
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HASAN ERGÜLER
Danışman: AYŞEGÜL DURAK BATIGÜN
Özet:Bu çalışmada prefrontal işlevler ile geleceğe yönelik olumlu ve olumsuz öngörülerin depresyon semptom şiddetlerinin yordanmasında ne derece etkin oldukları incelenmiştir. Çalışma örneklemini yaşları 18 ile 31 arasında değişen ve seçkisiz atama usulüne göre erişilmiş toplam 401 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Katılımcıların prefrontal, veya diğer bir deyişle yürütsel işlevlerinin ne derece yetkin olduğunu ölçmek amacıyla Prefrontal İşlevler Ölçeği (PİÖ), depresyon semptom şiddetlerini belirleyebilmek amacıyla Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve son olarak gelecekle alakalı öngörülerinin olumlu ve olumsuz öngörülere göre nasıl şekillendiğini belirleyebilmek amacıyla da Geleceğe Yönelik Öngörüler Ölçeği (GYÖ) uygulanmıştır. Araştırmada depresyon semptom şiddetlerinin artışı ile birlikte diğer değişkenlerin ne yönde farklılık gösterdiği ve prefrontal işlevler ile depresyon semptom şiddetleri arasında geleceğe yönelik öngörülerin belirgin aracılık rollerinin olup olmadığı incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre depresyon semptom şiddetleri arttıkça prefrontal işlevler belirgin bir şekilde azalmış; geleceğe yönelik olumsuz öngörüler belirgin bir şekilde daha fazla olası, buna karşın olumlu öngörüler de daha az olası görülmüştür. Depresyon semptom şiddetleriyle prefrontal işlevler arasındaki ilişkide ise geleceğe yönelik öngörülerin kısmi aracılık görevi üstlendiği, içgörü ve davranışların vicdan yönünde yönetimi olan iki PİÖ alt ölçeği üzerinde ise tam aracılık gösterdiği gözlemlenmiştir. İleriki çalışmaların henüz Türkçe yazına yeni eklenmiş GYÖ ölçeği ile birlikte özellikle depresyon ve komorbid anksiyeteye odaklanmalarının bu alanda önemli içgörülere vardırabileceği düşünülmektedir. Terapi yapılandırılmasında ise geleceğe yönelik öngörülerle birlikte yürütsel işlevlerin önemine değinilmesi, bu çalışmanın ardından takip edecek olan daha kapsamlı araştırmaların gerekliliğine vurgu yapılması ve Türk yazınında geleceğe yönelik öngörülerin bir araştırma alanı olarak önemine dikkat çekilmesi hedeflenmiştir.