Yaşamı sürdürmede dini inancın rolü


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖZLEM GÜLER AYDIN

Danışman: ÖZNUR ÖZDOĞAN

Özet:

ÖZET Bu tezin konusu yaşamı sürdürme nedenleri ile dini inançların ilişkisidir. Literatürde, dini inanca sahip olmanın intihardan koruduğundan bahsedilmektedir. Bu çalışmada dini inancın intiharı önlemede nasıl bir işlevi olabileceği merak edilmiştir. Araştırma kapsamında ele alınan dini inanç değişkenleri Tanrı algısı, dini başa çıkma, inanç düzeyleri, zor zamanlarda duaya yönelme ve duanın algılanan etkileridir. Araştırmanın örneklemi 18-65 yaş (X: 34,55) arasında 799 (444 kadın, 354 erkek) katılımcıdan oluşmuştur. Katılımcılara Sosyo Demografik Bilgi Formu, Yaşamı Sürdürme Nedenleri Envanteri, Beck Depresyon Envanteri, Tanrı Algısı Ölçeği, Dini Başa Çıkma Tarzları Envanteri, Stresle Başa Çıkma Tarzları Envanteri uygulanmıştır. Yaşamı sürdürme nedenleri ile olumlu Tanrı algısı, olumlu dini başa çıkma, inanç düzeyleri ve dua ile ilgili değişkenler olumlu ilişkiler göstermektedir. İntihar düşüncesi ile de olumsuz Tanrı algısı ve olumsuz dini başa çıkma olumlu ilişki gösterirken, inanç ve duaya yönelme düzeylerinin ters yönde ilişkili olduğu gözlenmiştir. Ayrıca olumsuz dini inançlar ile depresyon arasında olumlu ilişki bulunmuştur. Olumlu Tanrı algısı ve olumlu dini başa çıkma tarzı, yaşamı sürdürme nedenlerini yordayan değişkenler arasında yer almıştır. Tanrı’ya karşı daha az olumlu atıfta bulunma ve düşük dindarlık düzeyinin ise intihar olasılığını yordama gücü olduğu görülmüştür. Sonuçlar incelendiğinde olumlu dini inançların intiharı önlemede işlevsel olabileceği ve insanları yaşama bağlayan sebepler ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Elde edilen bulgular ışığında dini inançların, intiharı önleyen önemli bir yapı olduğu söylenebilir. Olumlu dini inançları olan kişilerin yaşamı sürdürmeye daha istekli olacağı düşünülebilir. Ayrıca, olumsuz dini inançları olan kişilerin daha depresif ve hayata daha az bağlı olabileceği düşünülmektedir.