Kur'an'da değerler sistemi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2005

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜLEYMAN TUĞRAL

Danışman: İLHAMİ GÜLER

Özet:

Bu çalışmada tesbit edilen görüşün, Girişte verilen \\\"İslâm beş şey üzerine bina edilmiştir.\\\" hadisinden hareketle, imanı ve ritüel ibadetleri en önemli değerler kabûl eden görüşten farklı olduğu ortaya çıktı. Kur\\\'an\\\'ın değerler sisteminin zeminini teşkil eden temel değerlerin Allah kavramı, Allah\\\'ın insandan isteklerde bulunması, onu sorumlu tutması, ahiret ve insan hayatı olduğu tesbit edildi. Bir temel değer olarak Allah kavramı, yaşayan ontolojik gerçeklikten neş\\\'et eder. Allah ezelî ve ebedîdir, tanrılıkta tektir, ortağı yoktur, alemlerin ve insanın yaratıcısıdır. Allah\\\'ın yaratıcılığı, insan söz konusu olduğunda özel bir anlam ifade eder. Allah, insanı maddî ve manevî yönüyle bir bütün olarak yaratmış; Rab olarak onu nimetlerle donatmış, alemleri onun istifadesine sunmuştur. Allah Peygamberi vasıtasıyla, nimetlerle donattığı insandan, onun menfaatine uygun isteklerde bulunmakta; nimetlerine şükrün gereği olarak da bu isteklere uygun davranmasını istemektedir. Allah, bu istekleri yerine getirme durumunda olan insanın Rabbine güvenmesini sağlamak için, insanların fıtratında da bulunan genel evrensel değerlerle kendini nitelemekte; kendi sınırsız gücünü bu değerlerle sınırlamaktadır. Kendinin, affedici, hataları bağışlayıcı, merhametli olduğunu belirtmekte; kendine merhametli davranmayı gerekli gördüğünü, zerre kadar zulmetmeyeceğini, va\\\'dinden dönmeyeceğini, iyiyi buyurduğunu, kötülükleri yasakladığını, iyilik yapanları sevdiğini ve onları mükâfatlandıracağını, kötülük yapıp da bu konuda ısrarcı olanları sevmediğini ve onları cezalandıracağını söyleyerek kendi değerlerini muhataplarına beyan etmektedir. Allah\\\'ın kendi değerlerine bağlılığı, Kur\\\'an\\\'daki değerlendirmelerinde de görülmektedir. Allah değerlendirmelerinde kendi değer ölçütlerine göre değerlendirmelerde bulunmakta, bu ifadelerde beğenmediği nitelikler peygamberde de olsa, onları eleştirmekte; beğendikleri vahiy öncesi gelenekte de olsa, onları tasvip etmektedir. Allah\\\'ın istekleri, muhataplarının tamamen yabancı olduğu durumlar değildir. Aslında o toplumda genel manada \\\"maruf\\\" olan ama istikameti sapmış olan isteklerdir. Allah bu istekleri kendine bağlamakla onların bir sistem haline gelmesini de sağlamaktadır. Allah, kendisinden isteklerde bulunduğu insanı, birey olarak sorumlu tutmakta; onu, kendi bireysel kimliği ile değerlendireceğini beyan etmektedir. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi için de ahiret yaşantısı, ontolojik bir gerçeklik olarak insana gösterilmektedir. İnsan, sorumluluğun gereğini yerine getirdiği takdirde ahirette mükâfatlandırılacak, aksine bir davranış sergilediğinde ise cezalandırılacaktır. İnsanın bu isteklere uygun davranabilmesi için de elbette sağlıklı bir hayatının olması gerekecektir. Yatay değerler sistemi de bu temeller üzerine yükselmektedir. Yatay değerler sistemi, birbiriyle ilişkili iki ana unsurdan oluşmaktadır: Fiilî değerler, motivasyon ve amaç değerleri. Motivasyon ve amaç değerleri, insanın fiilî değerlere göre davranmasını motive eden, onun yaşantısına anlam katan değerlerdir. Bunlar da Allah\\\'a şükür, ebedî mutluluğu kazanmak ve Allah rızasını kazanmaktır. İnsan bu değerlerin tahrikiyle fiilî değerleri gerçekleştirmeye yönelecektir. Fiilî değerler de kendi içinde birbiriyle ilişkili iki kısım oluşturmaktadır: Kalbî değerler, somut eylem değerleri. Aklî faaliyet, inanmak, takva, Allah\\\'ı hatırlamak ve ona yakarmak, Allah\\\'a güvenmek, sevmek, tevazu, samimiyet, kalp temizliği ve tövbe, sabır, kalbî değerleri; tapınmak, dürüstlük, adalet, iffeti korumak, Allah yolunda harcamak, insana değer vererek davranmak, Allah yolunda cihad ve ideolojik hassasiyete riayet, isar, orta yol izlemek, akrabalığı gözetmek değerleri de somut eylem değerlerini teşkil etmektedir. Bu değerler, bir sistem teşkil etmeleri sebebiyle çok yönlü ilişkiler ağı ile örülmüştür. Fakat genel manada kalbî değerlerin asıl yöneldiği istikamet, kişinin en güzel şekilde somut eylem değerlerine uygun hareket etmesini sağlamaktır. Ritüel ibadetler bile diğer somut eylem değerlerine aracılık etmektedir. Somut eylem değerlerini bir bütün olarak ifade eden Kur\\\'anî tabir salih ameldir. Kelimelerin Kur\\\'an\\\'daki bağlamlarından hareketle salih amel kavramı, içinde fesad olmayan, insana zarar verme niyeti bulunmayan, gerçeğe veya bilgiye uygun, Allah\\\'a itaatla ilişkili, insana yararlı eylem olarak tesbit edilmiştir. Dürüstlük, adalet, iffeti korumak fesadı önlemeye yönelik değerlerdir; tapınmak, Allah yolunda harcamak, insana değer vererek davranmak insana faydaya yönelik değerlerdir. Allah yolunda cihad ve ideolojik hassasiyete riayet, isar, orta yol izlemek, akrabalığı gözetmek, önceki değerlerin uygulanmasına yönelik değerlerdir. Yatay değerler sisteminde inanmak, takva, Allah\\\'ı hatırlamak ve ona yakarmak, Allah\\\'a güvenmek, samimiyet, ritüel ibadetler, Allah yolunda cihad, sistem göz ardı edilerek tek tek ele alındığında doğrudan Allah\\\'la ilişkili dinî olarak nitelenebilecek değerlerdir. Aklî faaliyet, kalp temizliği ve tövbe, dürüstlük, adalet, iffeti korumak, Allah yolunda harcamak, insana değer vererek davranmak, isar, orta yol izlemek, akrabalığı gözetmek değerleri ise her toplumda farklı derecelerle de olsa kabul edilen evrensel değerlerdir; insanın diğer insanlarla ilişkileriyle alâkalıdırlar ve bu açıdan da ahlâkîdirler. Bu iki değer çeşidi, sistem dahilinde bir bütün olmakta, tek tek dini değer diyebileceğimiz değerlerin içeriği, insanın beşerî ilişkilerine dair değerlere uygun hareket edebilme kabiliyeti ile dolmaktadır. İnanmak artık salt bir inanmak değil, aynı zamanda salih amellerde bulunmayı sağlayan bir araçtır; takva insanın iyi davranışlarda bulunmasıyla takva olmaktadır; Allah\\\'ı hatırlamak ve ona yakarmak, ritüel ibadetlerde bulunmak, değerleri zihinde canlı tutmaya, insanı değerlere mugayir davranmaktan alıkoymaya yönelik değerlerdir. Aklî faaliyet de farklı zamanlarda farklı şartlarda değerlere uygun davranışlar sergileyebilmek için en önemli faktör olmaktadır. Kur\\\'an\\\'da değerler kendi aralarında farklı açılardan hiyerarşiler oluşturmaktadır. Bu açılar, insana gösterilen hedef, trajik eylem değerleri ve Allah\\\'ın insanda gerçekleştirmek istediği hedeftir. İnsana gösterilen hedef açısından zirveyi Allah\\\'ın rızasını kazanmak ve ebedî mutluluğu kazanmak teşkil etmektedir. Kişinin bunu elde edebilmesi için, Allah\\\'ın nimetlerinin karşılığı olarak kalbî değerlere sahip olup somut eylem değerlerine uygun davranışlarda bulunması, diğer tabirle salih amellerde bulunması gerekecektir. Trajik eylem değerlerinde ise zarardan kaçınmak ölçüt olarak karşımıza çıkmaktadır. Manevî acı ile bedensel acı karşılaştırıldığında ise manevî acıyı gidermeyi seçmek önceliği teşkil etmektedir. İnsan, gerektiğinde Allah yolu olarak nitelenen değerlerin bekası ve kendinden sonrakilerin onurlu bir şekilde yaşaması için, kendi canını feda edebilmelidir. Allah\\\'ın insanda gerçekleştirmek istediği hedef ise onun diğer insanlarla münasebetlerinde salih amellerde bulunmasını sağlamaktır. Allah'ın, kendisi ile ilgili değerler ve ahiret vasıtasıyla insanda gerçekleştirmek istediği hedefi bir cümle ile şöyle belirtebiliriz: İnsan, Allah rızası için, diğer insanlardan zararı gidermek ve onlara faydayı ulaştırmak için çalışmalıdır.