Dış siyasi, iktisadi ilişkiler etkileşimi çerçevesinde Yeltsin Dönemi Rusya-Türkiye ilişkileri


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ALİ BAŞARAN

Danışman: ATAY AKDEVELİOĞLU

Özet:

Tezde Çoğulcu yaklaşımın araştırma yöntemi kullanılarak, bu yaklaşımın varsayımları Yeltsin döneminde sınandı. Çoğulcu yaklaşıma göre veriler toplandı. Varsayımlar ile olaylar, veriler karşılaştırıldı. Siyasi veriler ile iktisadi veriler arasındaki etkileşime yoğunlaşıldı. Yeltsin dönemi olaylarının ve verilerinin, uluslararası ilişkileri sadece resmî görevliler arası ilişkiler olarak görmeyen Çoğulcu yaklaşımı doğruladığı sonucuna ulaşıldı. Birinci bölümde, SSCB’nin dağılmasıyla ortaya çıkan iç ve dış sorunların çözümüne yönelik öneriler içeren ve RF’de etkin olan Yeni Batıcılık ve Yeni Avrasyacılık yönelimleri açıklandı. Türkiye’nin önce Yeni Osmanlıcı, sonra Kemalist hükümetlerce yönetildiği belirtildi. İkinci bölümde, RF-Türkiye iktisadi ilişkileri ele alındı. SSCB-Türkiye ilişkilerinde son yıllara kadar özel kişilerin yeri yokken, RF-Türkiye ilişkilerinde özel kişilerin yeri ve önemi açıklandı. Artan iktisadi ilişkilerden kazanç sağlayan milyonlarca kişinin işlerinin bozulmaması için RF ve Türkiye yöneticilerini mutedil davranmaya yönelttiği saptandı.Üçüncü bölümde hem siyasi hem de iktisadi içeriği olan ilişkiler konu edinildi. Türkiye ve RF’nin yanı sıra diğer devlet ya da uluslararası örgütlerin de taraf olduğu siyasi sorunlar açıklığa kavuşturuldu. RF’nin Türkiye’ye silah satışı, petrol ve gaz boru hatları rekabeti, RF’nin Kıbrıs ve Yunanistan’a S-300 füzeleri satışı teşebbüsü, KEİ (KEİT) incelendi. Dördüncü bölümde, doğrudan (iki taraflı) siyasi ilişkiler incelendi. Özel kişilerin, derneklerin, vakıfların, şirketlerin, PKK’nın RF-Türkiye ilişkilerine etkisi irdelendi. Uluslararası petrol şirketlerinin, Yeltsin yönetiminden Grozni’den geçen petrol boru hattı güzergâhı güvenliğini acilen temin etmesi, aksi halde boru hattının Çeçenistan’dan geçirilmeyeceğini belirtmesi nedeniyle I. Çeçenistan Savaşı’nın başladığı saptandı. SSCB-Türkiye ilişkilerinde PKK gündeme gelmemişken, RF’nin,Türkiye’den özel hukuk kişilerinin Çeçenlere yardımına dair iddiaları sonrasında, PKK’yı devreye sokması ele alındı. RF’nin, Türkiye’nin önerdiği BTC hattının güvenli olmadığını göstermek için PKK’dan yararlandığı, PKK’nın da amaçları doğrultusunda RF’den yararlanma yoluna gittiği anlatıldı. Özü itibari ile iktisadi bir konunun, nasıl Çeçenistan, PKK gibi siyasi sorunlarla bir sarmal oluşturduğu açıklandı.Abstract In the thesis, the assumptions of the pluralist approach were tested with a view to the by means of using the research method of the approach. Data were collected according to the pluralist approach. Assumptions, events and the data were compared. The interaction between political and economic data was concentrated on. We reached to the conclusion that the events and data of Yeltsin period confirmed the pluralistic approach that does not see the international relations only as the ones among state authorities. In the first chapter, the New Westernism and the New Eurasianism that are effective in RF and contain suggestions for solving the inside and outside problems that arose as a result of the partition were explained. It was said that Turkey was first managed by the new Ottomanist Government and then by the Kemalist ones at Yeltsin’s period. In the second part, the importance and the place of private individuals in the RF-Turkey economic relations were announced, even though there weren’t any signs of private individuals in the USSR-Turkey relations until recent years. It was determined that managers of RF and Turkey were made to be moderatet to preserve the jobs of millions of people that have profited from the growing economic relations. In the third chapter the subjects both with political and economic contents were mentioned. Some political issues that were supported by Turkey and RF as well as other international organizations were clarified. RF arms sales to Turkey, oil and gas pipelines competition, the S-300 missiles sale attempt of RF to Cyprus and the BSEC (BSEC) were all discussed. In the fourth chapter, direct (two-sided) political relations were examined. The effect of the PKK, private individuals, associations, foundations, companies and oil companies on RF-Turkey relations were examined. It was ensured that I. Chechen287War was started because the international oil companies asked Yeltsin administration to ensure the safety of the oil pipeline passing through Grozny urgently, otherwise the pipeline wouldn’t be passed through Chechnya. Although the USSR-Turkey relations were not on the agenda, it was discussed that following the allegations that some private law people from Turkey aided the Chechens, RF put the PKK into action. It was further claimed that RF benefited from the PKK because they wanted to show that the BTC pipeline proposed by was not safe and the PKK; in return for this, the PKK benefited from RF. It was described how an issue with an economic essence formed a spiral of political problems, such as, of Chechnya and the PKK.