Barış sürecinin desteklenmesinde insanlıktan uzaklaştırmanın etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AHMET DEMİRDAĞ

Danışman: DERYA HASTA

Özet:

Türkiye’de, 2013 yılı başlarında, Kürt sorununa çözüm bulmak amacıyla "barış süreci" olarak adlandırılan bir süreç başlatılmıştır. Toplumun önemli bir bölümü hükümet tarafından başlatılan bu sürece destek verirken bir bölümü ise sürece karşı çıkmaktadır. Bu tez kapsamında yapılan iki çalışmada, barış sürecini destekleme düzeyi insanlıktan uzaklaştırma kuramı (Leyens ve ark., 2000) çerçevesinde ele alınmıştır. Kurama göre, insanlar üyesi oldukları grupların üyesi olmadıkları gruplardan daha fazla insani öz taşıdığına inanmaktadır. Örneğin, hem insandaki hem de diğer canlılardaki özü yansıtan birincil duyguları iç grup ve dış gruba yakıştırmada herhangi bir yanlılık gösterilmezken; yalnızca insani özü yansıtan ikincil duygular iç gruba daha çok yakıştırılmaktadır. Duygusal düzeyde iç grup lehine gerçekleşen bu yanlılık, insanlıktan uzaklaştırma eğilimi olarak adlandırılmaktadır. İnsanlıktan uzaklaştırma eğilimi dış gruplara yönelik tutum ve davranışlarımıza olumsuz olarak yansımaktadır. Başka bir ifadeyle, dış gruplara daha az insani öz atfetme eğilimimiz onlara yönelik daha olumsuz tutum ve davranışlar sergilememizle sonuçlanmaktadır. Benzer şekilde, dış grup üyeleri kendilerini insana özgü duygularla ifade ettiklerinde bu duyguları onlara yakıştırmadığımız için onlara görece nahoş ve olumsuz tepkiler veririz. Bu kavramsal çerçeveden hareketle iki çalışma tasarlanmıştır. Bu iki çalışmada kullanılan ölçekler ile ikinci çalışmanın manipülasyonunda kullanılan duyguların geliştirilmesi için bir ön çalışma yapılmıştır. İlk çalışmada, bir iç grup ya da dış grup üyesi tarafından yapılan barış sürecini desteklenmeye yönelik çağrının, çağrıyı yapana birincil ve ikincil duygu atfetme düzeyi ile çağrının desteklenme düzeyi üzerindeki etkisi araştırılmıştır.113Bunun için 2 (katılımcının grubu: Kürt ve Türk) X 2 (barış çağrısını yapanın grubu: Kürt ve Türk) faktöriyel desenine uygun deneysel bir çalışma yapılmıştır. Bulgular, barış sürecini destekleme çağrısı bir iç grup üyesi tarafından yapıldığında, Türk katılımcıların çağrıyı yapana daha fazla ikincil duygu atfettiğini ve barış sürecini daha fazla desteklediğini ortaya koymuştur. Kürt katılımcılar da aynı çağrı bir iç grup üyesi tarafından yapıldığında, çağrıyı yapana daha fazla ikincil duygu atfetmiştir, ancak Kürt katılımcıların barış sürecini destekleme düzeyleri çağrıyı yapanın grup üyeliğine göre değişiklik göstermemiştir. İkinci çalışmada, bir iç grup ya da dış grup üyesi tarafından barış sürecini desteklemeye yönelik yapılan çağrıya birincil duygu (pozitif ve negatif) ya da ikincil duygu (pozitif ve negatif) eklenmiştir. Böylece, bir iç grup ya da bir dış grup üyesi tarafından yapılan barış sürecinin desteklenmesi çağrısının birincil duygu ya da ikincil duygu kullanılarak yapılmasının çağrıyı yapana yönelik birincil ve ikincil duygu atfetme düzeyi ile çağrının desteklenme düzeyi üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Türk ve Kürt katılımcılardan 2 (barış süreceni destekleme çağrısı yapanın etnik kimliği: Türk-Kürt) X 2 (Duygu türü: birincil duygu-ikincil duygu) X 2(duygu değeri: pozitif duygu-negatif duygu) faktöriyel deseninde veri toplanmıştır. İkinci çalışmadan elde edilen bulgular, hem Türk hem de Kürt katılımcıların barış sürecinin desteklenmesi çağrısını ikincil duygular kullanarak yapan iç grup üyesine oranla dış grup üyesine daha az ikincil duygu atfettiklerini (insanlıktan uzaklaştırdığını) ve dış grup üyesinin çağrısını daha az desteklediklerini ortaya koymuştur. Barış sürecini destekleme çağrısı birincil duygular kullanılarak yapıldığında, iç grup lehine herhangi bir yanlılık gözlenmemiştir. Çalışmalardan elde edilen bulgular inanlıktan uzaklaştırma kuramı çerçevesinde tartışılmıştır.AbstractIn the beginning of 2013, a process called "peace process" was initiated by Turkish Government in order to find a solution to the Kurdish Question. According to public opinion polls, approximately two third of the society supports this process while the remaining objects. In this thesis, through two studies the level of support on the peace process is examined in the conceptual framework of infrahumanization theory (Leyens et al., 2000). According to the theory, people are inclined to associate in group members with human essence more than out group members. For example, whereas people do not show any bias in attributing non-uniquely human emotions (primary emotions) to ingroup and outgroup, they tend to attribute more uniquely human emotions (secondary emotions) to ingroup than to outgroup. This emotional bias is defined as infrahumanization tendency. Infrahumanization tendency results in negative attitudes and behaviors toward out groups. In other words, our tendency of ascribing less human essence to outgroups leads to more negative attitudes and behaviors toward them. Similarly, when outgroup members express themselves with uniquely human emotions, they are reacted negatively and unpleasantly since they are not believed to possess these emotions. Two studies were designed based on this conceptual framework. Prior to main studies, a pilot study was carried out to develop the scales used in the main studies and to develop the emotion words used in the manipulation of the second study. The first study investigates level of ascribing primary and secondary emotions to the ingroup and outgroup and the level of support on the peace process when a call in support of the peace process is made by an ingroup or outgroup member. To this end, an experimental study with 2(participant116group: Turkish-Kurdish) X 2(group of the person who made the peace call: Turkish-Kurdish) factorial design was conducted. The findings showed that Turkish participants attributed more secondary emotions to the person who made the call in support of the peace process and supported the peace process more when the peace call was made by an ingroup member. Kurdish participants attributed more secondary emotions to the person who made the call in support of the peace process as well when the peace call was made by an ingroup member. However, Kurdish participants did not show any bias in the level of support on the peace process in favor of the ingroup member. In the second study, primary emotions (positive and negative) or secondary emotions (positive and negative) were added to the call in support of the peace process which is made either by an ingroup or outgroup member. Through this manipulation, it was aimed to examine the level of attribution of primary and secondary emotions to the ingroup and outgroup members as well as the level of support in peace process when ingroup and outgroup members use primary or secondary emotions in tehir peace call. To this end, an experimental study with a 2(participant group: Turkish-Kurdish) X 2(the ethnic identity of the person who made the call in support of peace process: Turkish-Kurdish) X 2(emotion type: Primary emotion-secondary emotion) X 2(emotion valence: Positive emotion-negative emotion) factorial design was conducted. The findings showed that both Turkish and Kurdish participants associated the outgroup member with secondary emotions less than the ingroup member when the peace call was made with secondary emotions (uniquley human emotions); and accordingly, they supported the peace process less when the peace call was made with secondary emotions by the outgroup member. No such bias was observed in favor of the ingroup member when117the peace call was made with primary emotions. The results were discussed within the framework of infrahumanization theory.