Asma fidanlıklarında önemli odun dokusu fungal hastalıkların tespiti ve bazı üzüm çeşitlerinin Phaeoacremonium aleophilum'a karşı reaksiyonlarının belirlenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜREYYA ÖZBEN

Danışman: FİKRET DEMİRCİ

Özet:

Asma (Vitis vinifera L.) dünyada en fazla yetiştirilen ve en fazla ekonomik öneme sahip bitki türlerinin başında gelmektedir. Asmalarda odun dokusu fungal hastalıkları, son yıllarda bağ alanlarını tehdit eden, giderek yaygınlığını arttıran, özellikle genç bağlarda ve fidanlıklarda verimi ve kaliteyi düşüren en önemli hastalıklar haline gelmeye başlamıştır. Çalışmada ülkemiz bağ alanlarında da çok yaygın hale gelen odun dokusu hastalıklar açısından asma fidanlıklarındaki durumun belirlenmesi amacıyla Ankara, Bursa, Erzincan, Manisa, Tekirdağ, Tokat ve Yalova illeri asma fidanlıklarında surveyler yürütülmüştür. Bu illerde bulunan 12 adet fidanlıktaki mevcut aşılı aşısız tüm çeşitlerden, tesadüfi örnekleme yöntemine göre toplam 950 adet fidan örneği alınmıştır. Odun dokusundan izole edilen türlerin, klasik ve moleküler metotlar kullanılarak teşhisleri yapılmış ve patojenisiteleri gerçekleştirilmiştir. Tespit edilen türler ve oranları; Pheoacremonium aleophilum (%67,03), Cylindrocarpoon liriodendri (%67,42), Cephalotrichum stemonitis (%19,07), Diplodia seriata (%16,22), Cylindrocarpon macrodidymum (%10,92), Idriella lunata (%10,61), Cylindrodendrum alicantinum (%7,67), Truncatella angustata (%6,72), Lasiodiplodia theobromae (%4,93), Pleiocarpon strelitziae (%4,2), Neofusicoccum parvum (%2,21), Botryosphaeria dothidea (%1,88), Phaeomoniella chlamydospora (%1,77), Campylocarpon facsiculare (%0,93), Cadophora luteo-olivacea (%0,71), Cylindrocladiella parva (%0,21)' dır. Çalışmada tespit edilen birçok etmen Türkiye için ilk kayıttır. Çeşit reaksiyonu çalışmalarında bazı yerel üzüm çeşitlerimizin bölgemiz bağ alanlarında en yaygın odun dokusu fungal hastalık etmeni olan Phaeoacremonium aleophilum' a karşı reaksiyonları belirlenmiştir. Testlenen çeşitler; tüm bölgelere özel seçilen, standart ve standart dışı toplam 44 adet yerel çeşittir. Denemeler sonucunda her iki skala sonucuna göre hastalık şiddeti en düşük olup dayanıklılık bulunma ihtimali en yüksek olan çeşitlerin Hindistan ve Gaydura çeşitleri olduğu belirlenmiştir. En hassas bulunan çeşitler ise Karaerik ve Urla Tenturiyesidir. Vine (Vitis vinifera L.) is one of the most cultivated and economically important plant species in the world. Grapevine trunk diseases have threatened the vineyards in the world in recent years, increasing their prevalence, and decreasing the yield and quality, especially in young vineyards and nurseries. In this study, in order to determine the prevalence of trunk diseases, which have become very common, surveys were conducted in the nurseries of Ankara, Bursa, Erzincan, Manisa, Tekirdağ, Tokat ve Yalova provinces. A total of 950 samples were taken according to the random sampling method from all the grafted and non-grafted varieties in 12 nurseries. The identification and pathogenicity of the species isolated from wood tissue were carried out using classical and molecular methods. Detected species and their rates; Pheoacremonium aleophilum (67.03%), Cylindrocarpoon liriodendri (67.42%), Cephalotrichum stemonitis (19.07%), Diplodia seriata (16.22%), Cylindrocarpon macrodidymum (10.92%), Idriella lunata (10, 61%), Cylindrodendrum alicantinum (7.67%), Truncatella angustata (6.72%), Lasiodiplodia theobromae (4.93%), Pleiocarpon strelitziae (4.2%), Neofusicoccum parvum (2.21%), Botryosphaeria dothidea (1.88%), Phaeomoniella chlamydospora (1.77%), Campylocarpon facsiculare (0.93%), Cadophora luteo-olivacea (0.71%), Cylindrocladiella parva (0.21%) In the second part of the study, susceptibility of some local cultivars against Phaeoacremonium aleophilum, which is detected as the most common trunk disease factor in the vineyard areas of our region, were first determined. Tested varieties are standard and non-standard, a total of 44, local varieties representing all regions. According to the results of both scales, the most resistant varieties are seen as Hindistan and Gaydura varieties. The most sensitive varieties are Karaerik and Urla Tenturiyesi.