Kısmi süreli çalışma


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: NAGEHAN AKAN

Danışman: SÜLEYMAN BAŞTERZİ

Özet:

İş Hukukundaki esneklik arayışlarının bir sonucu olarak ortaya çıkan kısmi\r\nsüreli çalışma, öncelikle çalışma süresini kısaltması ve işçiye çalışma süresinin\r\nkonumunu bireysel ihtiyaçları doğrultusunda konumlandırmasına olanak sağlaması\r\nnedeniyle, öncelikle işçi yararına sonuçlar doğurmaktadır. Kadınların ailevi\r\nsorumluluklarıyla iş yaşamının getirdiği avantajlara aynı anda sahip olabilmesini\r\nsağlayan bu çalışma türü, öğrencilerinde okullarına ara vermeden ek gelir elde\r\nedebilmelerini, düşük emekli ücretli karşısında emeklilerin de tam süreli çalışmalar\r\nyapmadan ek bir kazanç elde etmelerini sağlamaktadır. Bununla birlikte, bu çalışa\r\ntürü işletmelerin meydana gelen ekonomik krizlere, artan küresel rekabet ve üretim\r\nteknolojisindeki ilerlemelere daha kolay uyum sağlamasına olanak tanımaktadır.\r\nİşletmeler bu çalışma türü sayesinde işçi kadrolarını daha esnek bir yapıda\r\noluşturabilmekte, daha uzun sürelerle faaliyette bulunarak rekabet güçlerini\r\narttırabilmektedirler.\r\nEkonomik kriz dönemlerinde, istihdamı arttırmada bir araç olarak da kullanılan\r\nkısmi süreli çalışma, gerek işçilerin işsiz kalmalarını önlemesi gerekse işvereni toplu\r\nişçi çıkarmalar nedeniyle karşı karşıya kalacağı maddi yükümlülükten kurtarması\r\nnedeniyle çalışma ilişkisinin her iki tarafına da faysa sağlamaktadır. Ancak kısmi\r\nsüreli çalışma ile yaratılan istihdam olanaklarının gerçek ve beklenen anlamda\r\nolanaklar olmadığını söylemek de yerinde olacaktır. Zira yeni ve tam süreli istihdam\r\nyerine mevcut tam süreli işlerin kısmi süreli işlere bölünerek yaratılan bu istihdam\r\nolanakları, aynı zamanda işçilerin ücretlerinin de bölünmesi anlamına gelmektedir.\r\nİşçinin, kısmi süreli çalışması karşılığında aldığı ücretle geçinmesi mümkün olmadığı\r\ntakdirde ise, kısmi süreli çalışma olanaklarının işsizliğe karşı bir önlem olarak\r\ngörülmesi pek de doğru olmayacaktır. Bu itibarla, kısmi süreli çalışmanın kendisinden\r\nbeklenen faydayı sağlayabilmesi için işletme ve işçilerin ortak irade ile bu çalışma\r\nilişkisini kurmaları gerektiği kanısındayız. Diğer bir deyişle kısmi süreli çalışma,\r\nçalışma ilişkisi taraflarının her ikisinin de yararına sonuçlar doğurmalı, işletme karının\r\nartması maliyetini, işçiye yükleme amacı taşımamalıdır.\r\nBununla birlikte, “ayrım yasağı”nın işçi ve işveren taraflarına\r\nbenimsetilememesi kısmi süreli çalışmadan beklenen fayda önündeki diğer bir\r\nengeldir. Kanunla düzenlenmiş olan ayrım yasağının iş sözleşmesinin taraflarınca\r\ntam olarak benimsenememesi halinde uygulamada bu düzenlemeler hiçbir sonuç\r\ndoğurmayacaktır. Kısmi süreli çalışmayı ikincil nitelikte kabul eden işveren kısmi\r\nsüreli çalıştığı işçiye tam süreli çalıştırdığı işçilere sağladığı hakları sağlamayacak,\r\nyaptığı çalışmanın ikincil nitelikte olduğunu düşünen işçi ise hakkını savunma\r\ngayretinde bulunmayacaktır.