Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2016 - 2018
Tüberküloz enfeksiyonunun tanısında altın standart yöntem kültür
olmakla birlikte, Mycobacterium
tuberculosis (MTB) üremesinin rutin mikobakteriyoloji laboratuvarında
Löwenstein-Jensen besiyeri gibi katı besiyerinde 6-8 haftada, MGIT (BD,
Amerika) gibi otomatize sistemlerde en erken 2-3 haftada gerçekleşmesi, bu
süre zarfında bazı hastalarda tedaviye başlamanın gecikmesine, bazılarında
gereksiz tedavi başlanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle klinik örnekten
tanı konmasını sağlayan polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) temelli moleküler
yöntemlerin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Kültürde üreyen mikobakterilerin
tür düzeyinde tanımlanmasında PZR temelli moleküler testler ve MALDI-ToF MS
gibi kütle spektrometrisine dayalı analizler giderek artan sıklıkta kullanılmaktadır.
Bu yöntemler MTB ile tüberküloz dışı mikobakterileri (TDM) kısa sürede
birbirinden ayırmakta ancak bu testlerin birçoğu TDM’lerin hepsini
tanımlayamamaktadır. Oysa TDM’ler, özellikle bağışıklığı baskılanmış konakta
giderek artan sıklıkta enfeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkmakta ve tedavi
seçenekleri ve direnç profillerinin MTB’den farklı olması nedeniyle doğru
identifikasyonları ve hatta duyarlılık testlerinin yapılması özel klinik önem
arz etmektedir. İster MTB, ister TDM olsun; enfeksiyon etkeni mikobakterinin
antimikrobiyal duyarlılık sonuçlarının klinisyene mümkün olan en kısa sürede bildirilmesi,
hastanın etkin tedaviye zamanında erişmesi açısından önemlidir. Erken ve
etkin tedavi hem hastanın hızla düzelmesini sağlayarak hasta sağlığının
korunmasına, hem de çevreye bulaşı engelleyerek çevre sağlığının korunmasına
hizmet edecektir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tüberküloz şüpheli hastalardan
alınan klinik örnekleri çalışan klinik mikrobiyoloji laboratuvarlarının
birincil görevinin, mümkün olan en kısa sürede örnekte mikobakteri varlığını
ve varsa mikobakteriye ait duyarlılık sonuçlarını klinisyene bildirmek
olduğunu belirtmiştir.
25 Ekim 2015 tarih 29513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren “Tüberküloz Laboratuvarında Çalışma Usul ve Esaslarına Dair
Tebliğ” Madde 6c’de Düzey III Tüberküloz Laboratuvarı için, “Üreyen kültürlerde Mycobacterium tuberculosis (MTBC)-Tüberküloz
dışı mikobakteri (TDM) ayrımı ve MTBC suşlarına birinci seçenek ilaç
duyarlılık testi (İDT) yapar” denmektedir. Aynı
tebliğin Madde 8c’sinde üremiş kültürden işlem yapan tüberküloz
laboratuvarları “Yüksek Riskli” olarak tanımlanmış ve Madde 9(3)’de bu
laboratuvarın sahip olması gereken biyogüvenlik şartları açıklanmıştır. Bu projenin amacı, İbn-i Sina Hastanesi Merkez Mikrobiyoloji
Laboratuvarına bağlı ve tebliğ gerekliliklerini karşılayan ileri düzey (düzey
III) bir “Mikobakteriyoloji Tanı ve Araştırma Laboratuvarı” kurulması, hasta
örneklerinin konvansiyonel yöntemlere ek olarak PZR temelli moleküler ve MALDI-ToF
MS yöntemleriyle değerlendirilmesi, böylece elde edilecek hızlı mikobakteriyel
identifikasyon ve antimikobakteriyel duyarlılık sonuçlarının kısa sürede
kliniğe bildirilmesi yoluyla hasta yararına kullanılmasının sağlanması ve
elde edilen sonuçları altın standart yöntem olan kültür sonuçlarıyla
karşılaştırılmasıdır.
|