Arslan O. (Yürütücü), Güney Y., Gökalp Yavuz F., Tuaç Y.
Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2020 - 2022
Doğal afetler, toplumun sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel
faaliyetlerini önemli ölçüde aksatan, can ve mal kayıplarına neden olan fakat
yerel imkânlar ile baş edilemeyen doğa olayları olarak da tanımlanmaktadır. Doğal afetler, sermaye stokunu ve verimini azaltarak GSYİH’nin,
tüketimin ve servetin azalmasına neden olmaktadır. Önlem alınmadığı zamanlarda
ciddi maddi hasarlara neden olabilir.
Doğa kaynaklı afetlerin
zararının artmasında en büyük etki insanlarındır. Yapılaşma, baraj, yol, köprü,
tünel vb gibi yapılar, arazilerin yanlış kullanılması, sanayinin gelişmesiyle
ortaya çıkan kirli kava ve su ile çeşitli katı atıklarla doğanın dengesi
bozulmaktadır. Bozulan denge, insanları sosyo-psikolojik olarak olumsuz
etkilerken ülke ekonomilerine ciddi zararlar vermektedir. Çeşitli tedbirler
alınarak zarar minimize edilebilir. Bu tedbirler maliyetli olsa da, afetler
olduktan sonra oluşacak masraflar çok daha fazla olmaktadır.
Doğal afetlerin yarattığı ekonomik etkilere vurgu yapan
tanıma göre, doğal afetler ulusal ya da küresel ölçekte sermaye stokunu ve/veya
sermayenin verimliliğini azaltarak, GSYH’nın, tüketimin ve servetin azalmasına
yol açan olaylar olarak tanımlanabilir (Pindyck ve Wang, 2011). Doğal afetler;
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kalkınma, kamu maliyesi ve büyüme
üzerinde ciddi etkilere neden olmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde
yıkıcı afetler yoksulluğu arttırmakta ve mali bakımdan bütçe açıklarına yol
açmaktadır. Ayrıca kalkınma için gerekli olan finansman kaynaklarının yeniden
yapılanma sürecinde kullanılması kalkınma programlarının ertelenmesine sebep
olmaktadır. Bu bakımdan afetlerin etkilerini, şiddetlerini ülke bazında ele alarak,
afetlerle başa çıkmak ve afet risk azaltım programları uygulamak büyük önem arz
etmektedir. Bu nedenle Türkiye’de meydana gelen afet profilinin ekonomik olarak
incelenmesi, doğal afet etkilerini anlamak ve azaltmak için gereklidir.
Bu proje kapsamında; doğal afetlerden etkilenen
sektörleri ve parametreleri belirlemek, ekonomik kayıp verilerinin ilgili
kurumlardan toplamak ve güncel tutmak yer almaktadır. Bu sayede ülkemizin olası
afetlerden önce muhtemel ekonomik kayıplarının tahmini yapılmış, finansal
kaynakları belirlenmiş ve afet sonrası oluşan mali zarar riskleri raporlanmıştır.
Projede olasılık
hesaplaması geniş kapsamda afet olması durumunda belirtilen senaryonun
gerçekleşme olasılığı olarak düşünülüp, olasılık hesaplaması açısından detaylı
analizler yapılmı. Risk değerlendirmesi yapılırken, zarar görebilirlik
endeksleri belirlenip yazılıma entegre edilecektir. Yapılacak olan tahmini ekonomik risk değerlendirmesinde
olasılıksal modeller geliştirilerek tahmini kayıplar hesaplanacaktır.
Doğa kaynaklı
afetlerin genel etkileri:
·
Can kaybı,
· Eğitim, sağlık, konut faaliyetlerindeki aksamalar,
· İşsizlikte artış,
· Elektrik, su, ulaşım, iletişim gibi temel hizmetlerde kesinti
ve/veya aksama
· Tarım ve endüstriyel ürünlerde hammadde ve yiyecek kıtlığı,
· Kamu faaliyetlerinin artışından dolayı
istihdamda değişme,
· İhracatta görülen azalma ve ithalatta artış
Afetler kısa dönemde enflasyon,
istihdam ve büyüme üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Ancak bunlar alınan
tedbirlerle önlenebilir.
Türkiye doğa kaynaklı afetleri
sıkça yaşayan bir ülkedir. Afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli
ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar da meydana getirmektedir. Bu konudaki
istatistikler incelendiğinde, doğa kökenli afetlerin her yıl Türkiye gayri safi
milli hâsılasının yüzde 3’ü oranında doğrudan ekonomik kayba yol açtığı
görülmektedir. Ancak doğrudan ekonomik kayıpların yanında pazar kaybı, üretim
kaybı, işsizlik, iş gücü kaybı gibi dolaylı ekonomik kayıplar da göz önünde
bulundurulduğunda toplam kayıp yılda gayri safi milli hâsılanın yüzde 4-5’ine
yaklaşmaktadır. (Kaynak 10. Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu)