Afetlerin Ekonomik Etkilerinin (Endeks Bazlı) Modellenmesi (AFAD)


Arslan O. (Yürütücü), Güney Y., Gökalp Yavuz F., Tuaç Y.

Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2020 - 2022

  • Proje Türü: Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje
  • Başlama Tarihi: Eylül 2020
  • Bitiş Tarihi: Temmuz 2022

Proje Özeti

Doğal afetler, toplumun sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel faaliyetlerini önemli ölçüde aksatan, can ve mal kayıplarına neden olan fakat yerel imkânlar ile baş edilemeyen doğa olayları olarak da tanımlanmaktadır. Doğal afetler, sermaye stokunu ve verimini azaltarak GSYİH’nin, tüketimin ve servetin azalmasına neden olmaktadır. Önlem alınmadığı zamanlarda ciddi maddi hasarlara neden olabilir.

 

Doğa kaynaklı afetlerin zararının artmasında en büyük etki insanlarındır. Yapılaşma, baraj, yol, köprü, tünel vb gibi yapılar, arazilerin yanlış kullanılması, sanayinin gelişmesiyle ortaya çıkan kirli kava ve su ile çeşitli katı atıklarla doğanın dengesi bozulmaktadır. Bozulan denge, insanları sosyo-psikolojik olarak olumsuz etkilerken ülke ekonomilerine ciddi zararlar vermektedir. Çeşitli tedbirler alınarak zarar minimize edilebilir. Bu tedbirler maliyetli olsa da, afetler olduktan sonra oluşacak masraflar çok daha fazla olmaktadır.

 

Doğal afetlerin yarattığı ekonomik etkilere vurgu yapan tanıma göre, doğal afetler ulusal ya da küresel ölçekte sermaye stokunu ve/veya sermayenin verimliliğini azaltarak, GSYH’nın, tüketimin ve servetin azalmasına yol açan olaylar olarak tanımlanabilir (Pindyck ve Wang, 2011). Doğal afetler; Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kalkınma, kamu maliyesi ve büyüme üzerinde ciddi etkilere neden olmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yıkıcı afetler yoksulluğu arttırmakta ve mali bakımdan bütçe açıklarına yol açmaktadır. Ayrıca kalkınma için gerekli olan finansman kaynaklarının yeniden yapılanma sürecinde kullanılması kalkınma programlarının ertelenmesine sebep olmaktadır. Bu bakımdan afetlerin etkilerini, şiddetlerini ülke bazında ele alarak, afetlerle başa çıkmak ve afet risk azaltım programları uygulamak büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle Türkiye’de meydana gelen afet profilinin ekonomik olarak incelenmesi, doğal afet etkilerini anlamak ve azaltmak için gereklidir.

Bu proje kapsamında; doğal afetlerden etkilenen sektörleri ve parametreleri belirlemek, ekonomik kayıp verilerinin ilgili kurumlardan toplamak ve güncel tutmak yer almaktadır. Bu sayede ülkemizin olası afetlerden önce muhtemel ekonomik kayıplarının tahmini yapılmış, finansal kaynakları belirlenmiş ve afet sonrası oluşan mali zarar riskleri raporlanmıştır.

Projede olasılık hesaplaması geniş kapsamda afet olması durumunda belirtilen senaryonun gerçekleşme olasılığı olarak düşünülüp, olasılık hesaplaması açısından detaylı analizler yapılmı. Risk değerlendirmesi yapılırken, zarar görebilirlik endeksleri belirlenip yazılıma entegre edilecektir. Yapılacak olan tahmini ekonomik risk değerlendirmesinde olasılıksal modeller geliştirilerek tahmini kayıplar hesaplanacaktır.

 

 

 

 

Doğa kaynaklı afetlerin genel etkileri:

·       Can kaybı,

·       Eğitim, sağlık, konut faaliyetlerindeki aksamalar, 

·       İşsizlikte artış,

·       Elektrik, su, ulaşım, iletişim gibi temel hizmetlerde kesinti ve/veya aksama

·       Tarım ve endüstriyel ürünlerde hammadde ve yiyecek kıtlığı,

·       Kamu faaliyetlerinin artışından dolayı istihdamda değişme,

·       İhracatta görülen azalma ve ithalatta artış

 

Afetler kısa dönemde enflasyon, istihdam ve büyüme üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Ancak bunlar alınan tedbirlerle önlenebilir.

 

Türkiye doğa kaynaklı afetleri sıkça yaşayan bir ülkedir. Afetler neden oldukları can kaybı yanında önemli ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplar da meydana getirmektedir. Bu konudaki istatistikler incelendiğinde, doğa kökenli afetlerin her yıl Türkiye gayri safi milli hâsılasının yüzde 3’ü oranında doğrudan ekonomik kayba yol açtığı görülmektedir. Ancak doğrudan ekonomik kayıpların yanında pazar kaybı, üretim kaybı, işsizlik, iş gücü kaybı gibi dolaylı ekonomik kayıplar da göz önünde bulundurulduğunda toplam kayıp yılda gayri safi milli hâsılanın yüzde 4-5’ine yaklaşmaktadır. (Kaynak 10. Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu)