Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Türkiye
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Emine Dilek Özyılmaz
Danışman: Tansel Çomoğlu
Özet:
Proje Özeti Dikkat, konsantrasyon,
hareketlilik ve dürtü kontrolü alanlarındaki sorunlarla karakterize olan
“Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” (DEHB), çocukluk çağının en sık
görülen psikiyatrik bozukluklarından birisidir (çocukluk çağında %2-13,
erişkin dönemde ise %4-9). DEHB olan bireyler normal bireylere oranla çok
daha fazla antisosyal kişilik bozukluğu ve alkol-madde kullanım bozuklukları
gibi psikiyatrik, kapasitenin altında okul başarısı gösterme veya okuldan
atılma gibi akademik, sık kazaya uğrama, kazalara neden olma, sık boşanma,
erken yaşta gebelik, düşük iş başarısı veya işsizlik gibi sosyal risklere
maruz kalmaktadırlar. Bu nedenle DEHB’nin tanı ve tedavisi gün geçtikçe büyük
önem kazanmaktadır. Merkezi sinir sistemi uyarıcıları, noradrenalin reuptake
inhibitörleri, antidepresanlar, antipsikotikler ve antikonvülzanlar DEHB
tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Ancak FDA tarafından bir merkezi sinir
sistemi uyarıcısı olan metilfenidat’ın ancak 6 yaşından büyük hastalarda
kullanılması tavsiye edilmiştir. Ayrıca, tedavideki etkin maddelerin
konvansiyonel tablet formülasyonu şeklinde piyasada yer alması nedeniyle
özellikle küçük yaştaki veya herhangi bir yaşta yutma sorunu olan çocuklar ve
erişkinler için tedavide engel teşkil etmekte ve bozukluğa genellikle
anksiyetenin de eşlik etmesi ile tedaviye uyum azalmakta ve ilaç kullanımını
red etme olasılığı ciddi derecede artmaktadır. Diğer taraftan merkezi sinir
sistemi uyarıcılarının kötüye kullanım potansiyellerinin varlığı özellikle
gelişme çağındaki dikkat eksikliği hiperaktiviteli çocukların tedavisinde
sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı, hastalığın tedavisinde
merkezi sinir sistemi uyarıcılarına alternatif olarak son yıllarda
atomoksetin’in kullanılabileceği belirtilmektedir. Bununla birlikte, merkezi
sinir sistemi uyaranları ile tedavi edilemeyen dikkat eksikliği hiperaktivite
olgularının (%70-80) yaklaşık olarak %20-30’unda atomoksetin ile tedaviye
yanıt alınabilmektedir. Ayrıca, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna
alkol ve madde kullanımının, anksiyete ve tik bozukluklarının eşlik etmesi
durumunda tedavide ilk tercih olarak atomoksetin düşünülmektedir. Çalışmamızın amacı, DEHB
tedavisinde daha etkin, güvenilir ve yan etkilerin azaldığı bir tedavinin
sağlanması amacıyla atomoksetin’in acı tad sorununu ortadan kaldırarak, küçük
yaştaki çocuklara günde tek doz uygulamaya imkan sağlayan kolaylıkla
uygulanabilecek, tedavide hasta uyuncunu arttıran ve ağızda dağılır dağılmaz
etkin maddenin emilimine izin veren ağızda dağılan mini tablet
formülasyonunun hazırlanmasını kapsamaktadır. Projemizde tasarımla
kalite sistemi kullanılarak yapılacak olan deney tasarımının, konvansiyonel
deney tasarımından çok daha fazla üstünlükleri bulunmaktadır. Bu üstünlükler
arasında, yapılan herbir deneyde tek faktörün değiştirilip uygulanmasına
gerek olmadığından çok daha az sayıda deney sayısı ile belirlenen faktörlerin
sonuç ürüne etkisi incelenmiş olacağından formülasyon geliştirmede zaman ve
maliyet tasarrufuna olanak sağlayabilecektir. Ayrıca, tasarımla kalite
sisteminin bir parçası olan istatistiksel deney tasarımları, konvansiyonel
yaklaşıma göre daha az deney sayısıyla daha doğru sonuçlar elde edilmesini
sağlamaktadır. Buna ek olarak, verilerin ekstrapolasyonu ve grafiklenebilmesi
sayesinde deney tasarımları ile ürün ve prosesin optimizasyonu mümkün
olabilecektir. Optimum formülasyon / formülasyonların
belirlenmesinden sonra, formülasyonlarda in vivo hayvan deneyleri ve
kararlılık çalışmaları yapılacaktır. |